10. Hukuk Dairesi 2014/10817 E. , 2015/11503 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, davacının 04.02.2009 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmadığının ve tahakkuk ettirilen prim borcu ve ferileri nedeniyle Kuruma borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; 15.09.2004-03.02.2009 arası ... adına kayıtlı 1031693.26 nolu işyerinden, 04.02.2009-03.03.2009 arası .... adına kayıtlı 1037941.26 nolu işyerinden, 04.03.2009-31.10.2009 arası ... ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı 1010547.26 nolu işyerinden, 01.11.2009-30.11.2009 aras.... adına kayıtlı 1037218.26 nolu işyerinden, 01.12.2009-10.11.2010 arası .... adına kayıtlı 1031693.26 nolu işyerinden ve 11.11.2010-30.11.2013 arası .... adına kayıtlı 1042717.26 nolu işyerinden davacı adına tam bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirildiği belirgin olup, Kurumca anonim şirket yönetim kurulu üyesi ve ortaklığına dayalı olarak 04.02.2009 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesine tabi sigortalı olarak kabul edilerek davacıya prim borcu tahakkuk ettirilmesi üzerine iş bu eldeki dava açılmıştır.
Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... ve ... Kanununun 4. ve devamı maddeleridir.
5510 sayılı Yasa"nın 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
…
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
…
sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan düzenleme ve devamındaki “Sigortalılığın Başlangıcı” başlığını taşıyan 7. madde hükümlerinde, “...kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar” olarak nitelendirilen çalışanlardan “sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten” itibaren sigortalı sayılacakları belirtilmiş, 9. Maddede de “limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten” itibaren sigortalılığın sona ereceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde, ihtilaf konusu olan 04.02.2009-04.12.2013 tarihleri arasındaki dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a kapsamındaki çalışmalarının geçtiği anonim ve limited şirketlere ait tüm ticaret sicil kayıtları Ticaret Sicil Memurluğu"ndan celp edilmeli, davacının dava konusu dönemde limited şirket ortağı, anonim şirket yönetim kurulu üyesi olup olmadığı, varsa başlangıç ve bitiş tarihleri araştırılmalı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 22. maddesinde yer alan “Bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24"üncü maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle sona erer.” hükmü uyarınca davacının 01.10.2008 tarihi öncesinde anonim şirket kurucu ortağı olup olmadığı ve anılan madde çerçevesinde Kuruma yazılı talepte bulunup bulunmadığı belirlenmeli, sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 53. maddenin 2. fıkrasındaki “4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.” hükmü gözetilmeli ve tüm kanıtlar değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.