Esas No: 2021/4215
Karar No: 2022/474
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4215 Esas 2022/474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan düzenlenen iddianamede adı geçen davacının, soruşturmayı yürüten ve iddianameyi düzenleyen savcıların eylemleri nedeniyle manevi tazminat talebiyle açılmıştır. Yerel mahkeme tarafından 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi üzerine, ceza dairesi tarafından yapılan incelemede, davacı hakkında düzenlenen iddianamenin derdest olduğu ve kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ve yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. Ancak davacının tazminat isteme şartlarının oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulmadan karar verildiği için hükmün bu sebepten dolayı bozulması gerektiği vurgulanmıştır. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca ayrıntılı açıklamasını görmek istediğiniz kanun maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1536 Soruşturma, 2008/968 Esas ve 2008/623 sayılı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan düzenlenen iddianamede, davacının yapmış olduğu özel görüşme içeriklerine gereksiz yere yer verildiği gerekçesi ile soruşturmayı yürüten ve iddianameyi düzenleyen savcıların eylemleri nedeniyle 15.000 TL manevi tazminat talebinde, yerel mahkemece 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi üzerine, dairemizce yapılan incelemede, davacı hakkında düzenlenen iddianame ile açılan davanın derdest olduğu ve kesinleşmesinin beklenmesinin gerekmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılarak davanın reddine karar verilmiş olup;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı hakkındaki davanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.07.2019 tarih, 2016/16 Esas, 2019/293 Karar sayılı ilamı ile 04.11.2019 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; tazminata konu edilen eylemlerle ilgili olarak dava dilekçesinde bildirilen Cumhuriyet savcıları hakkında adli veya idari soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akıbetinin ne olduğu Hakimler ve Savcılar Kurulundan sorulup, davacı hakkında düzenlenen iddianamenin Yargıtay denetimine elverişli onaylı örneğinin dosya arasında alınıp, davacının tazminat isteme şartlarının oluşup oluşmadığı açıklığa kavuşturulup esas hakkında karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.