Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1612
Karar No: 2014/5478
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1612 Esas 2014/5478 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1612 E.  ,  2014/5478 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ...Ş. ile davalılar..... ve ... arasındaki dava hakkında,.....Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nden verilen 04.12.2012 gün ve 2010/231 Esas, 2012/469 Karar sayılı hükmün, Dairemizin 30.09.2013 tarih, 2013/8776 esas, 2013/13094 sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ...Ş. vekilince kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı araç ile davalıların murisinin sürücüsü olduğu aracın karıştığı kazada ....ın vefat ettiğini, davalılara 26.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, bunun yanında ... tarafından davalılara rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanması nedeni ile ..."na da ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, davalıların ..."dan gelir bağlanmasına karşın müvekkil şirketten destekten yoksun kalma tazminatı tahsil etmeleri nedeni ile sebepsiz zenginleştiklerini, davalılara ödenen 26.000,00.-TL tazminatın tahsili için yapılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve % 40 ... inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece davalı ..."ın takibe itirazının olmaması nedeni ile hukuki yarar yokluğu, davalılar Mesude, Yüksel ve ..."ın yetki itirazında bulunmasına karşın davacının yetkiye itirazın kaldırılmasını öncelikle istemesi gerekmesine karşın bu yönde bir talebinin olmadığı, davalılar ... ve ... yönünden ise davacı tarafından ..."ya rücuya tabi olmayan bir ödeme yapıldığı, davalıların sebepsiz zenginleştiğinden sözedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin kararı Dairemizin 30.09.2013 tarih, 2013/8776 esas, 2013/13094 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmış, davacı vekili tarafından anılan kararın hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonunda;
    1-Dosya içeriğine, özellikle davalı ... dışındaki davalılara davacı tarafından her hangi bir ödeme yapılmamış olduğunun dosya kapsamından anlaşılması bakımından davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine yönelik mahkeme kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesi dalaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemini reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, davacı ... şirketine trafik sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası sonucu vefat edenin yakınları olan davalılara davacı tarafından ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme nedeni ile tahsili istemine ilişkindir.
    ... tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
    Her ne kadar 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir.
    Anılan maddede "üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar.
    Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere, 3. ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır" hükmü yer almaktadır. 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre “... Şirketleri” ...’un rücu hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır.
    Zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla ... şirketinin, Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır.
    ...’a anılan madde ile tanınan rücu hakkı Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; ... şirketinin 2918 Sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle, poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; ... şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması gerekir.
    Dosyada bulunan zorunlu mali mesuliyet ... poliçesi, 10.09.2007-10.09.2008 tarihleri arasındaki dönemi kapsamakta olup, davalı ... şirketi 125.000,00.-TL limit ile sorumlu tutulmuştur.
    Somut olayda davacı ... şirketi davalı ..."a ... tarafından rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, ayrıca şirket tarafından da davalıya 26.000,00.-TL ödeme yapıldığını bu bakımdan davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürmüş, buna karşın mahkemece her hangi bir aktüer bilirkişi raporu alınmamış ve davalı ..."ün meydana gelen kaza sonucu destekten yoksun kalma zarar tutarı belirlenmemiştir.
    Yapılan açıklamalar dikkate alınarak mahkemece aktüerya uzmanı bilirkişiden, özellikle dava dışı ... tarafından davalı ..."e bağlanan rücuya tabi peşin sermaye değerli bir ödeme yapılmış olması gözönünde tutularak, ... şirketi tarafından zarar gören ..."a ödeme yapılan tarih itibariyle gerçek destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi için ayrıntılı ve denetime açık rapor alınması ve sonucuna göre davacı ... şirketi tarafından davalıya sebepsiz zenginleşmesine yol açacak bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirkin aktüerya hesabı yapılmadan ve aktüera konusunda uzman olmayan bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de, İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca davacı-alacaklı aleyhine ... inkar tazminatına hükmedilebilmesi için ... takibinin haksız olmasının yanısıra kötüniyetli olması da şarttır. Bir başka deyişle kötüniyetli olmayan veya kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Somut olayda, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının ödemiş olduğu bedelin tahsili için ... takibi başlatmasında kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Elazığ Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nden verilen 04.12.2012 gün ve 2010/231 Esas, 2012/469 sayılı kararının belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davalı ...Ş."ye geri verilmesine 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi