Hırsızlık - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/335 Esas 2019/1959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/335
Karar No: 2019/1959

Hırsızlık - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/335 Esas 2019/1959 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen hükümler temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Ceza Dairesi, sanığı temsil etme yetkisi olmayan avukatın temyiz talebini kabul etmemiştir. Bunun sebebi, sanığın kendisine zorunlu savunma atanmış olmasına rağmen avukatın savunmasını yapmasıdır. Bu durumda sanığın savunması gerekmekteydi ancak savunma yapılmamıştır. Kanun maddeleri: 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2019/335 E.  ,  2019/1959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dairemizin 06/11/2018 tarihli, 2016/16177 Esas, 2016/91143 Karar numaralı ilamı ile “Sanığın talimat yoluyla Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan sorgusu sırasında müdafii ile temsil edilmek istemediğini, savunmasını kendisinin yapacağını ifade ettiği, kovuşturma aşamasında sanığın kendisini bir müdafii ile temsil ettirmediği, dosya arasında yer alan 13.08.2009 tarihli vekaletname incelendiğinde, söz konusu vekalet sözleşmesinin temyiz dışı sanık ... ve müşteki sanık ... ile Av. ... arasında yapıldığının anlaşıldığı, sanık ... ile Av. ... arasında vekalet sözleşmesi yapıldığına dair dosyada herhangi bir bilginin yer almadığı, kaldı ki müşteki ...ile sanık ... arasında çıkar çatışmasının bulunduğu, buna rağmen sanık ..."e gerekçeli kararın tebliğ edilmediği ve hükmün adı geçen müdafii tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, a)Gerekçeli kararın sanık ..."e, yasa yol ve yöntemini gösterir biçimde gerekçeli kararın tebliğ edilerek "Müdafii tarafından kararın temyiz edildiği, temyiz talebini kabul edip etmediğini bildirmesi, temyiz dilekçesini 7 gün içinde göndermesi ve cevap vermediği takdirde müdafiinin temyizinin geçersiz olacağı" açıklamasını içeren kayıt ile birlikte yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi, b)Sanık tarafından temyiz dilekçesi verilmesi durumunda, bu konuda ek tebliğname düzenlenerek incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi” için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na iadesine karar verildiği, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilmesine karşın sanığın, müdafiin temyiz istemin kabul edip etmediğini bildirmediği veya yeni bir temyiz dilekçesi vermediği,
    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56 ve 13.05.2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, "Kendisine zorunlu savunman atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu savunmana yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz. Bu durumda zorunlu savunman velev ki sanığın lehine gibi görünen bazı işlemler yapmış olsa; örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesinin verilmesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiğinin" anlaşılması karşısında; Milas 1. Asliye
    Ceza Mahkemesinin 15.12.2015 günlü kararını, sanığı temsil etme yetkisi olmayan Av. ..."ün süresi içerisinde temyiz ettiği, avukatın sanığı temsil etme yetkisi olmadığından Dairemizin 06/11/2018 tarihli, 2016/16177 Esas, 2016/91143 Karar numaralı ilamı ile “Yokluğunda verilen hükmün sanığa tebliği ile savunmanın temyizini onaylayıp onaylamadığının sorulması” için dosyanın iade edildiği, usulünce yapılan tebligata rağmen sanık ..."in, Av. ..."ün temyizine onay verdiğine ya da kararı kendisinin temyiz ettiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği,bu nedenle Av. ..."ün temyize yetkisi olmadığı anlaşıldığından, bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 19/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.