Esas No: 2019/2470
Karar No: 2021/1828
Karar Tarihi: 15.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2470 Esas 2021/1828 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2470
KARAR NO: 2021/1828
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2016/674 Esas - 2019/417 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Seramik imalatı, satış ve pazarlama sektörünün öncü firmalarından olan davacı ... A Ş. 'den, davalı ... A.Ş. nin muhtelif tarihlerde ürünler satın aldığıni ve taraflar arasında bir cari hesap ilişkisinin kurulduğunu, davalının doğmuş ve doğabilecek borçlarını teminat alıma almak amacıyla davalı ile arasında bir ipotek sözleşmesi düzenlediğini, Güngören Tapu Sicil Müdürlüğü'nde düzenlenen 30.03.2012 tarihli ve ... yevmiye nolu ipotek senedi ile o tarihte davalı ... adına kayıtlı İstanbul Güngören deki taşınmaz üzerinde müvekkili müvekkili şirket lehine 150.000 -TL bedelli ipotek tahsis edildiğini, taraflar arasında kurulan cari hesap ilişkisi neticesinde davalı şirketin müvekkili şirkete olan 104.657,86-TL borç bakiyesini ödememesi üzerine müvekkilinin alacağının tahsili için, 28.03.2014 tarihinde ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi talepli olarak davalılar aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas numaralı dosyasından icra takibi başlattığını, davalı şirketin, yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurduğunu, itiraz işleminin 24.03.2016 tarihinde öğrenildiğini, itiraz işleminden sonra davalılarca muhtelif ödemeler yapıldığını, davalı şirketin, davacı şirkete güncel borç bakiyesinin 57.502,38 -TL olduğunu belirterek, davalı şirketin İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas numaralı dosyasından başlatılan icra takibine itirazının iptaline, davalılar aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/04/2019 tarih ve 2016/674 Esas - 2019/417 Karar sayılı kararı ile; " .... davada davacı şirketin Seramik imalatı, satış ve pazarlama sektörünün öncü firmalarından olan ... A Ş. 'den, davalı ... A.Ş. nin muhtelif tarihlerde ürünler satın aldığı ve taraflar arasında bir cari hesap ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalının doğmuş ve doğabilecek borçlarını teminat alıma almak amacıyla davalı ile arasında bir ipotek sözleşmesi düzenlediği, Güngören Tapu Sicil Müdürlüğü'nde düzenlenen 30.03.2012 tarihli ve ... yevmiye nolu ipotek senedi ile o tarihte davalı ... adına kayıtlı İstanbul Güngören deki taşınmaz üzerinde davacı şirket lehine 150.000 -TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında kurulan cari hesap ilişkisi neticesinde davalı şirketin davacı şirkete olan 104.657,86 -TL borç bakiyesini ödememesi üzerine davacı şirketin alacağının tahsili için, 28.03.2014 tarihinde ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi talepli olarak davalılar aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas numaralı dosyasından icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin, yapılan icra takibine itiraz etmesi üzerine başlatılan icra takibini durdurduğu, itiraz işleminin davacı tarafça 24.03.2016 tarihinde öğrenildiğini, itiraz işleminden sonra davalılarca muhtelif ödemeler yapılmış olup davalı şirketin, davacı şirkete güncel borç bakiyesinin 57.502,38 -TL olduğunu beyan etmiştir. Davacı şirketin ticari defterlerinin mevzuatta belirlenen usullere uygun tutulduğu ve Davacı defterlerinin HMK md 222 uyarınca Davacı lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden incelettirilemediği belirlenmiştir. Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, icra takip tarihi olan 28.03.2014 Davacı şirketin Davalı şirketten 104.657,86-TL alacaklı olduğu, ancak Davalı şirketin 24.02.2015 tarihinde banka havalesi ile 49.510,00-TL ödeme yapması ile Davacı şirketin Davalı şirketten 24.02.2015 tarihi itibariyle 57.502,38-TL alacaklı hale geldiği belirlenmiştir. Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 57.502,38-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 11.500.-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir. Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur. " gerekçeleri ile; " 1- İş bu davanın Kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 57.502,38-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 11.500-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı ... vekili tarafından ve katılma yolu ile de davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, davacı tarafa olan borcunu takip açıldıktan sonra mal iadesi yaparak ödemesini yaptığı ve kapattığının beyan edildiğini, bilirkişi tarafından takip sonrası yıllara ilişkin davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile banka hesapları incelenmeden bilirkişi raporu tanzim edildiğini, bu yönü ile bilirkişi incelemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu konu hakkına ek rapor alınması talep edilmiş ise de beyanlarına itibar edilmeden hüküm tesis edildiğini, Davalı şirketin, davacı şirketten almış olduğu mallara karşılık ödemeler yaptığını ve zaman içerisinde ticaretin devam ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti yargılamaya muhtaç olduğundan ve icra takibi yapıldıktan sonra borcun belirsiz olması nedeniyle itiraz edildiğini, bu sebeple davalı taraf kötü niyetli olarak borca itiraz etmediğinden mahkemece alacağın % 20'si oranındaki kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece "İş bu davanın Kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 57.502,38-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine," şeklinde karar verildiğini, davada fazla istemin reddine karar verildiğine göre davanın reddine karar verilen kısım nedeniyle davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Davacının 28.03.2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının itirazın iptali davasını ise 24.03.2016 tarihinde açtığını, itirazdan yaklaşık 2 yıl sonra açılan itirazın iptali davasının süre nedeniyle reddi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafça itirazın 24.03.2016 tarihinde öğrenildiği iddia edilmiş ise de, bu durumun gerçek olmayıp, davacı taraf vekilleri UYAP kullanmakta olduğundan itirazdan haberlerinin olmamasının mümkün olmadığını, davacı tarafın davalı tarafın haricen borç ödemesini beklediğini, borcun yarısına yakınının ödendiğini ve kalanı için davayı açtığını, bu nedenle itirazdan 24.03.2106 tarihinden haberinin olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Ayrıca takibin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl süre ile işlem yapılmadığından takibin düştüğünü, bu yönü ile de itirazın iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı takip etmediği için takipsizlik nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, bu durumun mahkemece dikkate alınarak davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından "... Fazla istemin reddine..." şeklinde hüküm kurulmuş ise de, aslında talepleri gibi karar verildiğini, reddedilmiş fazla bir talepleri bulunmadığını, hükmün bu kısmının yazımdan kaynaklı hata olup, hükümden çıkarılmasını talep ettiklerini, Yine, mahkemece "... Davalıdan alıp davacıya verilmesi ..." yönünde hüküm kurulmuşsa da, işbu itirazın iptali davasında 3 tane davalı olup bu kararın hepsini karşılayacak nitelikte olması gerektiğinden, hükmün her bir davalı için geçerli olacak nitelikte açık ve net olacak şekli ile metin içererek şekilde düzeltilmesi gerektiğini belirterek, Davalının istinaf taleplerinin reddi ile birlikte usul ve yasaya uygun yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esaslı dosyası ile başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde, davalı şirket ile davalı ...'nin takibe itiraz ettikleri, itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali için açılan işbu davada mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak istinafa konu kararın verildiği görülmektedir. Mahkemece davalı ... yönünden de itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ise de; icra takip dosyasında bulunan tapu kaydına göre, ipoteğe konu taşınmazın, ipotek borçlusu davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satışının yapıldığı, ipotekli taşınmazın satılması nedeniyle davalı ...'in icra takibi ve dolayısıyla davadaki taraf ehliyetinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ... aleyhine açılan davanın taraf ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Taraf ehliyeti dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden, bu husus istinaf sebebi yapılmamış ise de, HMK'nın 355. maddesi uyarınca dairemizce inceleme yapılmıştır. Davalı ... yönünden yukarıda açıklandığı üzere davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, adı geçen davalının ileri sürdüğü istinaf sebepleri incelenmemiştir. Açılmış olan davanın değeri 57.502,38 TL'dir. Mahkemece de bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, hükmün devamında "Fazla istemin reddine" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Dolayısıyla davada red edilen bir miktar bulunmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de mümkün değildir. İtirazın iptali davası, icra takibine itiraz eden borçu/lar hakkında açılabilecek olup, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esaslı dosyasında davalı ...'in itirazı bulunmadığından, adı geçen davalı yönünden açılmış olan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, ... hakkında esastan verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle dairemizce bu hususta bir karar verilemeyip, belirtilen husus eleştirilmekle yetinilmiş, hüküm davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplere binaen dairemizce kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ...'nin istinaf başvurusunun USULEN KABULÜ ve davacı ... AŞ.'nin katılma yolu ile istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/04/2019 tarih ve 2016/674 Esas - 2019/417 Karar sayılı kararının HMK'nın 355 ve 353/1-b2 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; A)Davanın davalı ... yönünden taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, B)Davanın davalılar ... ve ... yönünden KABULÜ ile; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalı ... A.Ş.'nin itirazının 57.502,38-TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden davalı ... ve davalı şirket yönünden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, % 20 icra inkar tazminatı 11.500-TL'nin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Karar ve ilam harcı 3.927,99-TL'den peşin alınan 458,80-TL den düşümü ile kalan 3.469,19-TL bakiye ilam harcının davalı ... A.Ş.'den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 492,30-TL peşin ve başvuru harcının davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 1.148,00-TL yargılama giderinin davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla; dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 8.275,31 TL vekalet ücretinin davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı ...'nin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine, 7-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Davalı ... tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 867,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı ...'ye iadesine, 9-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10-Davalı ... tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine, 11-Davacı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yerel mahkemece verilen karar tarihinden sonra sarf edilen 119,8 TL tebligat/ posta gideri olmak üzere; toplam 241,1 TL yargılama giderinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, 12-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansı varsa, talep halinde ilgili tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/12/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.