Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2509
Karar No: 2021/1819
Karar Tarihi: 15.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2509 Esas 2021/1819 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2509 Esas
KARAR NO: 2021/1819 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2018/959 Esas 2019/772 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,müvekkili ile davalı şirket ortaklarından ... ve ... arasında sözleşme yapıldığını, sözleşme gereği ... ve ..., ... şirketindeki hisselerine düşen araçları (4 araç) bir ay içerisinde müvekkili şirkete devretmeyi taahhüt etmiş olup fakat bu devir yapılmadığı taktirde buna istinaden 75.000 TL lik senet vermeyi kabul ettiklerini yapılan sözleşmeden anlaşıldığını, davalıların sözleşmeye aykırı davrandıklarını taahhüt etmiş oldukları yükümlülüklerine yerine getirmediklerini, müvekkili ile davalılar arasında işbu sözleşme 31/12/2011 tarihinde imza altına alındığını ve bu sözleşmeden anlaşılacağı üzere, davalıların devretmesi gereken araçları vaktinde devretmediği takdirde 75.000 TL lik senet vereceğini taahhüt ettiğini, müvekkili şirkete borçlu olduğu anlaşıldığından icra takibi öncesi ve sonrasında davalı-borçluların borcunu ödememekte ısrar ettiklerini, müvekkilinin davalılardan olan alacağının tahsili için 27/02/2018 tarihinde Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalıların icra takibine itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davalı borçluların haksız ve kötü niyetle yersiz olarak yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamına, davalı borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, öncelikle usul açısından husumet itirazlarının olduğunu, müvekkillerinin davada pasif husumeti olmadığını, çünkü devri istenen araçların müvekkillerinin adına kayıtlı tescilli olmayıp davacının da ortağı olduğu ... Ltd Şti adına kayıtlı olduğunu, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, esas açısından ise alınan karar gereği davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkillerinin davacıya herhangi bir senet de vermediğini, müvekkillerinin davacıya borcu olmadığını, ayrıca ... Ltd Şti müvekkillerine araçları devrettiği zaman müvekkillerinin de davacıya bu araçları devredeceğini, müvekkilleri araçları devretmez ise 75.000 TL lik senet borcu doğacağını, bunun da gerçekleşmediğini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, takip ve dava konusu alacağın %20 si den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/09/2019 tarih ve 2018/959 Esas - 2019/772 Karar sayılı kararında; "Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle Ltd Şti hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan cezai şarta ilişkin olup, davacı vekili davalı aleyhine yapılan sözleşme gereği şirket ortakları ... ve ... ın şirketteki %30 hisselerini devredeceklerini ve ... ve ... ın ... şirketindeki hisselerine düşen 4 aracı 1 ay içerisinde davacı şirkete devretmeyi taahhüt ettiklerini, eğer bu süre içerisinde devir yapılmaz ise bu araçları alıp yerine 75.000 TL senet vermeyi taahhüt ettikleri anlaşılmış ise de, taraflar arasında yapılan hisse devri sözleşmesi TTK 595/1 maddesi gereği noterde yapılmadığından, hisse devir sözleşmesi resmi şekle tabi olduğundan taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesi geçersiz olup bu sözleşmeye bağlı cezai şart da geçersiz sayılacağından davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur...."gerekçesi ile, Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel Mahkemenin kararıyla davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın hatalı olup, usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, Müvekkili şirket davacı .... Şti. ile davalılardan ... ve ... arasında 31.11.2011 tarihli hazırlanan protokol ile ... ve ..., ... Ltd. Şirketinde bulunan sahibi oldukları % 30 hisselerini diğer ortaklara devir edeceklerini kararlaştırdıklarını, söz konusu protokolün 2. Maddesinde ... ve ..., ...k Şirketinde ki hisselerine düşen dört aracı bir ay içerisinde ... Ltd. Şti. ye devretmeyi taahhüt ettiğini, ayrıca davalılar, bu süre içerisinde devir yapılmaz ise bu araçları alıp yerine 75.000,00 TL'lik senet vermeyi taahhüt ettiklerini, söz konusu protokol tarafların hür iradeleriyle, herhangi bir tehdit veya baskı olmaksızın hazırlanıp taraflarca imzalandığını, İcra takibine dayanak olan 31.12.2011 tarihli protokol, hisse devir sözleşmesinin noterde yapılmasından önce taraflar arasında imzalanmış olup, noter tasdikli devir sözleşmesi müvekkili şirketin karar defterinde bulunmakta olduğunu, protokolün akabinde 09.01.2012 tarihli noter onaylı devir sözleşmesini dilekçemiz ekinde sunduklarını, Yerel Mahkemenin davanın reddine karar verme gerekçesi, 31.12.2011 tarihli protokolde, 4 araç devrinin 1 ay içerisinde yapılmasını, bu devir gerçekleşmediği takdirde müvekkili şirkete 75.000 - TL bedelli senet verilmesini içeren sözleşme ile aynı metinde, hisselerin devrinin kararlaştırılması olarak belirtildiğini, Limited şirketlerde hisse devrinin noterde yapılması gerektiğinden bahisle davayı reddeden yerel mahkemenin sözleşmenin asıl konusunun hisse devri olmadığını, davalıların araçların devri için taahhüt verdiğini ve sözleşmenin hisse devir sözleşmesinden ziyade, alacak sözleşmesi olduğunu göz ardı ettiğini, bu nedenle Yerel Mahkemenin yapmış olduğu nitelendirme hatalı olup davamızın esasına girilmesi gerekirken, yapılan hukuki nitelendirme sonucu Yerel Mahkemece davamız haksız ve hukuksuz bir şekilde reddedildiğini, Davacı müvekkili şirket, davalılardan ... ve ... ile yapmış olduğu 31.12.2011 tarihli protokol neticesinde, hisse devrini usulüne uygun olarak noterde yapılan sözleşme ile tamamladığını, söz konusu davanın itirazın iptali davası olduğu, bu nedenle Yerel Mahkemede her ne kadar ileri sürmeye çalışılmışsa da bu beyanlarının dikkate alınmadığını ve sadece gerekçe olarak hisse devrinin şekline uygun olmadığı belirtilerek davanın haksız ve hukuksuz olarak ret edildiğini, öncelikle yapılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz eden, verdikleri taahütleri yerine getirmeyen borçlular ... ve ...' ın, itirazları iptal edilerek müvekkili şirketin alacak hakkı hukuken korunmalı iken davanın reddedilmesinin kabul edilir bir durum olmadığını, Adi yazılı şekilde hazırlanan, 31.12.2011 tarihli protokol ve hemen akabinde noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile davalıların hisselerini davacı şirkete devrettiği, devrin şirket ortaklar kurulunda kabul edildiği, sözleşmeye konu 4 aracın 1 ay içerisinde, davacı müvekkili şirkete devredileceği veya 75.000 - TL bedelli senedin davalılar tarafından davacı şirkete verileceği, edimler silsilesi gözetildiğinde davalıların kendi yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için, ödemezlik def 'i ileri süremeyecekleri, ileri sürülen ödemezlik def' ilerinin de kabul edilemeyeceğini, 6102 Sayılı TTK 'nun 595. maddesine uygun olarak imzaları noterce onaylanmış devir sözleşmesine ek olarak taraflar arasında düzenlenen 31.12.2011 tarihli adi yazılı sözleşme, TBK'nun 13. maddesi anlamında asıl sözleşmeyi değiştirici veya nakzedici hükümler içermemesi, bir takım tamamlayıcı ve yan şartlar getirmesi nedeniyle geçerli olup, ayrıca 31.12.2011 tarihli adi yazılı sözleşme taraflarca benimsenip usulüne uygun şekilde noterde de hisse devri yapıldıktan sonra adi yazılı sözleşmede kararlaştırılan edimlerin geçersiz olduğunun ileri sürülmesi de TMK'nun 2. maddesine aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Mahkemeler, kişilerin hakkını, hukukunu korumalı ve adaleti sağlamaları gerektiğini, söz konusu dava, müvekkilinin alacağını alamadığı için başlatmış olduğu icra takibinin sonucu, borçluların kötü niyetle ve borçtan kurtulmak için yapmış olduğu haksız itirazı bertaraf etmek için açılan bir dava olduğunu, ancak Yerel Mahkeme davayı, esasa girmeden ve gerekli incelemeyi yapmadan reddettiğini, bu durum sonucunda müvekkilini büyük bir hak kaybına uğrayacağını, zaten mağdur olan müvekkili şirketin, mağduriyeti daha da artacağı, alacağını alamadığı için iflas durumu dahi söz konusu olacağını, bu nedenle hukuken korunan yarar, müvekkili şirketin alacağı ile ticari faaliyetlerinin devamı olması gerekirken Yerel Mahkeme' nin vermiş olduğu karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 31/12/2011 tarihli protokole dayalı alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılardan ... ve müteveffa ... ve dava dışı ortaklar arasında 31/12/2011 tarihli hazırlanan karar ile ... ve ..., ... Ltd. Şirketinde bulunan sahibi oldukları % 30 hisselerini diğer ortaklara devir edeceklerini kararlaştırmışlardır. Söz konusu protokolün 2. Maddesinde ... ve ..., ... Şirketinde ki hisselerine düşen dört aracı bir ay içerisinde ... Ltd. Şti. ye devretmeyi taahhüt etmiştir. Ayrıca davalılar, bu süre içerisinde devir yapılmaz ise bu araçları alıp yerine 75.000,00 TL'lik senet vermeyi taahhüt etmişlerdir...," hükmü düzenlenmiştir. Hisse devir kararının 31/12/2011 günü yapılmış olduğundan 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesinin uygulanması hatalı olup, devrin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, hisse devrinin devrin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mülga 6762 sayılı TTK'nun 520.maddesi gereğince usulüne uygun olarak hisse devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde taraflar arasında ihtilaf olmadığı gibi dosya arasında bulunan davacı şirkete ait sicil kaydının incelenmesi sonucu davalılar tarafından hisse devrinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davalılardan ... ve müteveffa ... ve dava dışı ortaklar arasında 31/12/2011 tarihli hazırlanan kararın 2. Maddesi uyarınca, davalılar ... ve müteveffa ...'ın ... Şirketinde ki hisselerine düşen dört aracı bir ay içerisinde davacı ... Ltd. Şti.ne devirlerinin yapılmadığı davalıların da kabulünde olup buna göre davalılar, belirlenen süre içerisinde araçların devrini yapmadıklarından yerine 75.000,00 TL'lik senet verme yükümlülükleri olup karar uyarınca senedinde verilmediği ve davalıların edimlerini yerine getirmedikleri anlaşılmakla; mahkemece bu tesbitler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/09/2019 tarih ve 2018/959 Esas 2019/772 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davanın KABULÜ ile, Davalıların Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra dosyasında 75.000,00.TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazlarının iptaline, Takibin 75.000,00.TL asıl alacak yönünden devamına, 2- Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen 75.000,00 TL. asıl alacağın %20'si tutarında (15.000,00.TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.123,25.TL harçtan peşin alınan 627,79.TL harcın mahsubu ile bakiye 4.495,46.TL'nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 668,89.TL toplam harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 167,10.TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve takdir olunan 10.550,00.TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 7-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 42,40.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 163,70.TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/12/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi