Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2501
Karar No: 2021/1832
Karar Tarihi: 15.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2501 Esas 2021/1832 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2501
KARAR NO: 2021/1832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
DOSYA NUMARASI: 2016/890 Esas - 2019/682 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan emtianın, "... Mah. E5 Karayolu Güney Yanyol ... Sitesi ... Binası Topkapı/Zeytinburnu" adresinde bulunan mağaza ve depolardan muhtelif mağaza ve müşterilere sevk edilmek üzere araçlara yüklendiğini, aracın otoparkta beklediği 13/09/2015 tarihinde içerisinde bulunan emtiaların çalındığını, müvekkiline sigortalı mağazanın davalı tarafından korunduğunu, davalı güvenlik şirketinin hırsızlık girişimlerine karşı her türlü önlemi almakla yükümlü olduğunu, bu yükümlülüklerine aykırı davrandığı için söz konusu hırsızlık olayının yaşandığını, müvekkili nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında alınan ekspertiz raporu uyarınca 95.689,14 TL hasar bedelinin 12/01/2016 tarihinde sigortalıya ödendiğini, bu şekilde müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu, davalıdan söz konusu hasarın talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 95.689,14 TL'nin ödeme tarihi olan 12/01/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/07/2019 tarih ve 2016/890 Esas - 2019/682 Karar sayılı kararı ile; "... Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı... A.Ş.nin yurtiçinde ... - ... - ... plakalı kamyonlar ile 19/04/2015 - 19/04/2016 tarihleri arasında yapacağı taşımanın 1.200,000 TL üzerinden sigortalandığı, sigortalı ile davalı arasında, sigortalının "... Mah. E5 Karayolu Güney Yanyol ... Sitesi ... Binası Topkapı/Zeytinburnu" adresinde bulunan mağazasının güvenlik hizmetinin sağlanması hususunda Güvenlik Hizmet Sözleşmesi yapıldığı, 13/09/2015 tarihinde saat 16:00 sularında sigortalının poliçe kapsamında olan aracının, güvenlik hizmet sözleşmesine konu mağazanın otopark kısmında bulunduğu sırada hırsızlık olayı meydana geldiği ve kamyonun içerisinde bulunan emtiaların çalındığı, çalınan emtianın sigorta poliçesinin kapsamında olduğu ve davacı tarafından açılan hasar dosyası uyarınca sigortalıya dava konusu edilen hasar bedelinin ödendiği, davacının, TTK'nın 1472. maddesi uyarınca hırsızlık olayının meydana geldiği yerde güvenlik hizmeti vermeyi üstelenen davalıya rücu ettiği, alınan denetime açık bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, bu alanla ilgili asıl ve ek sözleşme yapıldığı, güvenlik görevlisi sayısının gündüz saatlerinde 3 olduğu, söz konusu personel sayısı ile alanın korunmasının mümkün olmadığı, dava dışı sigortalının, bu sayıyı kabul etmesi ve mağaza müdürünün personeli gerekli şekilde yönlendirmemesi nedeniyle, davalının ise basiretli tacir olarak hizmet verdiği alanda öngörmesi gereken riskleri öngörmeyerek ve dava dışı sigortalıyı bu yönde yönlendirmeyerek kusurlu oldukları, raporda tespit edilen kusur oranlarının uygun olduğu kanaatine varılarak davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin %30'u olan 28.706,74 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davanın Kısmen Kabulü ile 28.706,74 TL'nin 12/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Eksik ve yetersiz inceleme neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda sigortalıya verilen % 70 kusur oranının fahiş olup, davalının % 30 kusuru üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Sigortalıya ait mağazanın, davalı ... Hiz. Ltd. Şti. tarafından korunduğunu, güvenlik şirketinin hırsızlık girişimlerine karşı tüm önlemleri almak ve etkisiz kılmakla, hırsızlık girişimlerini azaltıcı şekilde işyeri sahipleri ile etkin koordinasyon kurmakla görevli olduğu gibi bütün bunların üstlenilen işin doğasının zorunlu gerekleri kapsamında olduğunu, davalı, bu yükümlülüklere aykırı davrandığından davaya konu hasarın meydana gelmesinde tamamen kusurlu, meydana gelen zararın da tamamından sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber sigortalıya kusur atfedilse dahi, bunun en fazla tali kusur olması gerektiğini, Davalı ... Ltd. Şti.'nin güvenli hizmet sözleşmesi ile Sigortalı ... A.Ş.'nin E-5 Karayolu ... Cad. ... Sitesi ... Binası Topkapı - Zeytinburnu/ İstanbul adresindeki Genel Müdürlük hizmet binasında 365 gün 24 saat esasına göre kesintisiz olarak altı güvenlik görevlisi ile hizmet vermeyi üstlendiğini, 08/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu hırsızlığın davalı güvenlik şirketinin hizmet verdiği alan içinde olduğu ve bu nedenle de devalının sorumluluğu bulunduğunun tespit edildiğini, Davaya konu hırsızlık olayına müteakip yaptırılan ekspertiz incelemesinde, hırsızlık olayının ... tesisleri açık otopark alanında meydana gelmiş olduğu ve güvenlik hizmet sözleşmesi mucibince sigortalının E-5 Karayolu ... Cad. ... Sitesi ... Binası Topkapı- Zeytinburnu/ İstanbul adresinde yerleşik mağazaları, şubeleri ve müştemilatları ile benzeri yerlerinde güvenlik gözetim hizmeti verilmesi ve organize edilmesinden ... Ltd. Şti.'nin sorumlu olduğunun anlaşıldığını, Rizikoyu meydana getiren sebepler ile zarar miktarının tespitinin, ancak riziko gerçekleştiği anda ve deliller ortadan kalkmadan mümkün olduğunu, bu durumda da ekspertizlerin olay yeri incelemeleri ve neticesinde tanzim ettikleri raporun, ileriki zamanlarda zarar sorumlusunu ve zarar miktarının belirlenmesinde en önemli faktörlerden biri olduğunu, Davalı şirketin, güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile hırsızlık eylemlerine karşı gözetim, güvenlik ve koruma taahhüt ettiğini, ancak gerekli tedbirler alınmadığından hırsızlık olayı meydana geldiğini, bu nedenle davalı şirketin dava konusu zararın meydana gelmesinde tam kusurlu ve oluşan zararın tamamından sorumlu olduğunu, Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarının birbiri ile çeliştiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 16/11/2009 tarihli 2008/7712 E ve - 2009/11934 K sayılı içtihadında; " Olaydan kısa bir süre sonra yapılan ekspertiz çalışması sonunda düzenlenen ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında hasarın meydana geldiği yer ve miktarı konusunda çelişki meydana gelmiştir. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı ciddi itirazları dikkate alınarak, bu çelişki giderilmeden, keşif esnasında mahkemece dinlenildiğine dair de keşif tutanağında bir açıklık bulunmayan banka görevlisinin beyanına göre sigortalı işyerinin sadece asma katında hasar meydana geldiğini ifade eden bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. " denilerek, ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinin vurgulandığını, dosya kapsamındaki raporlar arasında sorumluluk bakımından farklı tespitler yapıldığını, bu çelişkileri giderecek şekilde yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini, Davalı firmanın yasal süresinde cevap ve delil sunmadığını, 28/03/2018 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile bir takım belgeler sunduğunu, bu aşamada delil sunulması mümkün olmayıp bu belgelere itibar edilerek bilirkişi raporu hazırlanması ve mahkemece usule aykırı şekilde sonradan sunulan belgelerin dikkate alınmasının hatalı olduğunu (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin E.2001/2345 K. 2001/4692 T. 5/6/2001) belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kusur yönünden yeniden inceleme yapılarak davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Nakliyat Abonman Blok Sigorta Poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen emtia hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 282 maddesinde "Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir" düzenlemesi yer almaktadır. Mahkemece yargılama sürecinde deliller toplanılıp, bilirkişilerden kök ve ek raporlar alınarak, istinafa konu karar verilmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bilirkişi raporlarının ekspertiz raporu da incelenerek tanzim edildiği gibi, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, davalı tarafça sunulan belgelerin gerek bilirkişi raporlarında, gerekse mahkeme kararında hükme esas alınmadığı, olayın meydana geliş şekli ve dosyada mevcut delillere göre, bilirkişiler tarafından tespit edilen mahkemece uygun bulunan kusur oranlarının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/12/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi