Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7362
Karar No: 2019/4950
Karar Tarihi: 27.11.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7362 Esas 2019/4950 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/7362 E.  ,  2019/4950 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı İsmail Turgut’un davalı kooperatiften çektiği kredi borcuna müvekkilinin iradesi dışında kefil olduğunu kefaletten dolayıda müvekkili taşınmazına ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin alzheimer hastası olduğunu, yapılan işlemlerden sorumlu olmadığını, işlemler esnasında müvekkilinin Konya da hazır olarak bulunup ipotek tesis ettirmediğini, müvekkilinin damadı tarafından kandırılarak boş kağıda imzasının alınıp dava konusu işlemlerin yapıldığını bu hususta kooperatif yöneticilerinin uydurma evraklarla işlem yaptığından bahisle Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/61 Esas sayılı dosyası ile yöneticiler aleyhine kamu davasının yürütüldüğünü, müvekkilinin fiil ehliyetinin olmadığını, kooperatif tarafından kredi borcuna kefillikten dolayı başlatılan takibin haksız ve hukuksuz olduğunu ileri sürerek Dinar İcra Müdürlüğünün 2010/2264 Esas sayılı takip dosyasının ve borca konu ipotek hakkının iptal edilmesi ile borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, esas bakımından da davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor sonucunda davacının akit tarihinde ve hali hazır durumu ile fiil ehliyetine haiz olduğununun bildirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kredi borcunun tahsili için kefile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1-Davada her ne kadar kredi sözleşmesinde kefil olan davacının taşınmazına ipotek konulmuş ise de uyuşmazlığın taşınmazın aynından kaynaklanmadığı, kooperatif ortağı ile kooperatif arasındaki Kooperatifler Hukuku"nu ilgilendiren davaların da 6100 Sayılı HMK"nın 14/2. (HUMK"nın 17.) maddesi gereğince kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgâhı,
    Ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dosyada bulunan cevabi dilekçelere göre davalı ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin merkezinin, Dinar olduğu anlaşılmaktadır.
    HMK"nın 19/1. maddesi uyarınca yetkinin kesin olduğu davalarda mahkeme, yetkili olup olmadığını dava sonuçlanıncaya kadar re"sen araştırmak zorundadır. Yetkisizlik kararı ile dava dosyası kendisine gönderilen mahkeme, gönderen mahkemenin yetkisizlik kararıyla bağlı olmadığından kamu düzenine ilişkin kesin yetkili olup olmadığını, re"sen incelemek zorundadır.
    Bu durumda mahkemece, ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi merkezinin Dinar"da bulunması nedeniyle karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK"nın 114/ç ve 115/2. maddeleri uyarınca “Mahkemenin yetkisine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2) Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi