Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/461
Karar No: 2021/2391
Karar Tarihi: 15.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/461 Esas 2021/2391 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/461
KARAR NO: 2021/2391
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/855 Esas, 2018/1044 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı şirketin davalı borçlu firmadan 12.653,82 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı ile imzalanan 25.03.2015 sipariş tarihli ... sipariş nolu sözleşme ile davacı firmanın kumaş boyama işini üstlendiğini, kumaşlar üretilip davalı tarafa teslim edildikten sonra davalı tarafın kumaşların ayıplı olduğunu ileri sürerek ödeme yapmaktan imtina ettiğini ve reklamasyon faturası tanzim ederek müvekkiline İzmir ... Noterliğinin 25.05.2015 tarih ve .. yevmiye nolu ihtarnamesi ile gönderildiğini, davacı firmanın bu ihtarnameyi tebliğ aldıktan sonra süresinde Beyoğlu ... Noterliğinin 29.05.2015 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile reklamasyon faturasını iade ettiğini, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının taraflar arasında mutabakat mektubu yapılmış olmasına rağmen icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı-borçlu firmanın malların ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddiasını destekleyecek ve malların ayıplı olmasından dolayı davalı tarafın zararlarının oluştuğuna dair hiçbir veriyi göndermediğini, ticari defterlerdeki kayıtlar incelendiğinde davalı borçludan alacaklı olduklarının görüleceğini belirterek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %20'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi açıldığını, davacı tarafın, davayı İİK'nın 67. maddesine aykırı olarak 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açtığını, Bakırköy ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin 06.08.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından 07.08.2015 tarihinde tüm dosya borcuna itirazını içerir dilekçesinin İzmir ... İcra Müdürlüğü'ne sunulduğunu, muhabere yoluyla itiraz evraklarının Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına ulaşmasının ardından İcra Müdürlüğünce 11.08.2015 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafından itirazın iptali davasının 04.10.2016 tarihinde açıldığını, dolayısıyla davacı tarafından itirazın iptali davasının süresinde açılmadığını, davacının dilekçesinde, davalı şirket ile kendisi arasında yapılan anlaşma gereği kumaşları üretip teslim ettiğini ancak davalının borcunu yerine getirmediğini iddia ettiğini, takip konusu borcun bulunmadığının yazılı delillerle sabit olduğunu, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin, davalının Almanya'da mukim, temsilcisi olduğu ... şirketine sipariş ettiği tekstil ürünlerinin davacı tarafından üretilmesi amacıyla doğduğunu, ... şirketinin üretilmesini talep ettiği siparişleri, verebileceği fiyatı ve termini de belirterek davalı şirkete bildirdiğini, söz konusu üretim işini yapabilecek değişik yurtiçi tekstil üreticileri ile görüşerek ... şirketine en uygun teklifi veren şirket ile anlaşmaya vardığını, davalının ... şirketinin vermiş olduğu siparişlerin kumaşlarını davacı şirkete ürettirmek için anlaştığını, bu anlaşma sonucunda termin sürelerinin konuşulduğunu, kumaşların kalitesi üzerinde anlaşma sağlandığını ancak üretilen kumaşların, mutabık kalınan şekilde üretilmediğini, davacının, mukavemeti olmayan ayıplı kumaş ürettiğini, davacı tarafından üretilen kumaşların davalıya tesliminin ardından davalı tarafından kumaşın standart testlerinin yapıldığını, kumaşta herhangi bir problemin olmaması neticesinde kumaşın kesimi için kesimci ile anlaşılarak kumaşların kestirildiğini, dikilen pantolonlardan davalı firma yetkilisi tarafından bir numune alınarak giyildiğini, oturulduğu anda da kumaşta mukavemet olmadığından pantolonun dikiş yerlerinden ayrılarak patladığını, davacı tarafından üretilen kumaşın dikim yerlerinden patlaması ve kumaşın parçalanması nedeni ile üretimi durdurmak zorunda kaldığını, davacının ürettiği kumaşın ayıplı olduğunun ancak kesim ve dikim sonrası ortaya çıktığını, ayıbın çıktığının öğrenilmesi üzerine derhal davacı firmaya mail yoluyla kumaşların ayıplı olduğu bilgisinin verildiğini, ancak davacının, kumaşın dikimi sonrası ayıplı olduğu ortaya çıksa da hiçbir şekilde kumaşının hatalı olduğunu kabul etmediğini, halbuki söz konusu ayıbın kumaşın kesim ve dikimi gerçekleşmeden anlaşılabilecek bir ayıp olmadığını, davacı tarafından üretilen kumaşlardan yapacağı pantolonlar için 16.000,00 TL'lik kemer aldığını, etiket vb. malzeme aldığını, kesimcinin malı kesmesi nedeni ile kesimciye hizmetinin karşılığı bedeli ödemek zorunda kaldığını, davacı tarafından üretilen kumaşın ayıplı olması nedeni ile almış olduğu tüm malzemelerin elinde kaldığını, dikimini yapamadığı ürünler için kesim parası vererek zarara uğradığını, davalının müşterisine karşı çok zor durumda kaldığını, müşterisinin güvenini kaybettiğini, davacı tarafından üretilen ayıplı kumaş nedeniyle müvekkilinin yapmış olduğu tüm masrafların davacı-karşı davalıya fatura dildiğini, ancak davalının bu faturayı haksız olarak kabul etmediğini, davalının davacının ürettiği ayıplı mal ile ilgili tüm aksesuar ve etiket ücretlerini ödediğini, kumaş kesimcisinin kesim ödemesini yaptığını ancak mallar ayıplı olduğundan malın davalının elinde kaldığını belirterek, davanın reddine, %20'dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından ayıplı olduğu iddia olunan kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığı, dava konusu kumaşlar üzerinde tarafsız kuruluşlarca veya mahkemece yapılmış tespit raporu bulunmadığı, davalı tarafından 1 adet lacivert bayan pantolon ve 1 parça lacivert kumaşın ... A.Ş.’ne teslim edilerek test yaptırıldığı, 15.12.2016 tarihli ... nolu test raporuna göre; bayan pantolon ve kumaş numunesinin dikiş kayması yönünden ayıplı olduğu, ancak testi yapılan numunelerin davalı tarafından teste gönderildiği, numune seçimi davalı tarafından yapıldığı için testi yapılan kumaş numunesi ve pantolonun davacı tarafından üretilen kumaş ve bu kumaşlardan üretilen pantolon olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı tarafından bilirkişi incelemesine 1 parça kumaş ve 1 adet bayan pantolonun dosya ekinde sunulduğu, incelemeye sunulan pantolonun dikiş yerlerinden hafif bir kuvvetle çekildiğinde atkı ve çözgü ipliklerinin birbiri üzerinden kaydığı ve dikiş yerlerinde açılmalar olduğunun tespit edildiği, incelemeye sunulan pantolonun üretiminde kullanılan kumaşın dikiş kayması yönünden ayıplı olduğu, kumaşta dikiş kayması ayıbının kumaş dikildikten sonra anlaşılabilecek gizli ayıp olduğu, davalının kumaş dikimi başladığında kumaşta dikiş kayması ayıbının bulunduğunu fark etmesinin işin olağan işleyişine uygun olduğu, davalının dikim esnasında ayıbın farkına vardığı ve e-mail ve noter vasıtasıyla ayıp ihbarında bulunduğunun e-mail yazışmaları ve noter ihbarnamesinden anlaşıldığı, ancak davalı tarafından bilirkişi incelemesine sunulan 1 parça kumaş ve 1 adet bayan pantolonuna bakılarak davacı tarafından üretilerek davalıya teslim edilen 1.204 mt blue black tence kumaşın tamamının ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşlar bilirkişi incelemesine sunulmadığından ve bu kumaşlarla ilgili tarafsız kuruluşlarca veya mahkemece yapılmış tespit raporu sunulmadığından dava konusu kumaşların ayıplı olup olmadığı veya ayıplıysa ne kadarının ayıplı olduğunun ispata muhtaç olduğu, ispat yükü davalıya ait olduğundan ve davalı da ayıplı kumaşları bilirkişi incelemesine sunmadığından, yine davalıya müşterisi tarafından ayıp nedeniyle herhangi bir bedel talep edilmediğinden ve müşterisi tarafından davalıya reklamasyon faturası da kesilmediğinden davalının ayıp nedeniyle bir zararı oluştuğunu ispat edemediği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararında davalı tarafından dosya ekinde bilirkişi incelemesine sunulan pantolonun dikiş kayması yönünden ayıplı olduğu, numune pantolonun üretiminde kullanılan kumaşın dikiş kayması yönünden ayıplı olması nedeniyle ayıplı hale geldiği, kumaşta dikiş kayması ayıbının kumaş dikildikten sonra anlaşılabilecek gizli ayıp olduğuna ilişkin gerekçenin kendilerinin beyanlarını doğrular şekilde belirtilmesine rağmen, bu hususların dikkate almadığını, dosya kapsamına göre gönderilen kumaşların ayıplı olduğunu, buna rağmen sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kumaşların davacı tarafından mutabık kalınan şekilde üretilmediğini, kumaşların müvekkiline tesliminin ardından standart testleri (çekme testi, kumaşta dokuma hatalarının olup olmadığı, istenen rengin aynen tutturulup tutturulmadığı, sipariş edilen tutumun ve gramajın üretilip üretilmediği, optik görüntü testi) yaptığını, kumaşta herhangi bir problem görülmediğinden kumaşın kesimi için kesimci ile anlaşılarak kumaşların kestirildiğini, kesimin ardından kumaşların dikimine başlandığını, dikilen pantolonlardan davalı firma yetkilisi tarafından bir numune alınarak giyildiğini, oturulduğu anda kumaşta mukavemet olmadığından pantolonun dikiş yerlerinden ayrılarak patladığını, bunun üzerine müvekkilinin üretimi durdurduğunu, kumaşın ayıplı olduğunun ancak kesim ve dikim sonrasında ortaya çıktığını, bunun üzerine derhal davacı firmaya mail yoluyla kumaşların ayıplı olduğu bilgisinin verildiğini, mahkeme kararında, bilirkişi incelemesine sunulan 1 parça kumaş ve 1 adet bayan pantolonuna bakılarak kumaşın tamamının ayıplı olup olmadığı sonucuna varılamayacağından bahsedilmişse de, bilirkişi raporunda davacının üretmiş olduğu kumaşlarla ilgili kendilerine mail yolu ile yapılan ayıp ihbarında belirtilen hususlar ve talimat ile dinlenen tanık anlatımları birbirini doğrular nitelikte olduğunun anlaşıldığını, davacının bu kumaşların üretilen kumaşlar olmadığı yönünde bir itirazı bulunmadığını, seri halinde üretilen, aynı makineden çıkan diğer kumaşların ayıplı olmayabileceğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının davalı şirkete gönderdiği kumaşların tümünün ayıplı olduğunun dosya kapsamındaki tüm delillerden ve özellikle tanık anlatımları ile sabit olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi değil satış sözleşmesi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ispatlama zorunluluğunun bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin kendisine gönderilen kumaşlardan yapacağı pantolonlar için çeşitli harcamalar yaptığını ve buna dair reklamasyon faturası düzenleyerek davacıya gönderdiğini, ayıplı kumaşlar neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını, müşterisine karşı da zor durumda kaldığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında kumaş üretim ve boyanmasına ilişkin olarak yapılan eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından üretilip boyanan kumaşların davalı tarafça dikiş işlemi yapılmasından sonra dikiş yerlerinden açılma yaptığı ileri sürülmüş olup, yargılama sırasında davalı tarafça sunulan 1 adet pantolon ve 1 parça kumaş üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda kumaşın gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Toplam 1204 metre kumaş üretimi yapılmasına rağmen, davalı vekilince 26.06.2018 tarihli duruşmada geri kalan kumaşların çürüdüğünden incelemeye sunulamayacağı belirtilmiş, bilirkişi raporunda da incelemeye sunulmayan kumaşların ayıplı olup olmayacağının tespit edilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda incelemeye sunulan 1 adet pantolon ve 1 parça kumaş ayıplarının giderilip giderilemeyeceği, giderim bedeli veya giderilemeyecekse söz konusu kumaş ve pantolondaki ayıp sebebiyle iş bedelinden yapılması gereken indirim bedelinin tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilirkişiden açıklanan bu hususlarda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmak suretiyle sonuca varılacağından, somut olayda icra inkar tazminatının yasal şartlarının oluşup oluşmadığının da değerlendirilerek, icra inkar tazminatı hususunda da sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/11/2018 tarih, 2016/855 Esas, 2018/1044 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi