Esas No: 2021/4479
Karar No: 2022/503
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4479 Esas 2022/503 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4479 E. , 2022/503 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK'nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2011 tarih ve 2010/156 Esas, 2011/51 Karar sayılı kararının 06/05/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 21/10/2014 tarihinde TCK'nın 106/1 maddesinde tanımlanan tehdit ve TCK’nın 125/1. maddesinde tanımlanan hakaret suçlarını işlediği ve Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2017 tarihli 2015/183 Esas, 2017/163 Karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 31/05/2017 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin beraat kararı verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, lehe hükümlerin uygulanmamasına, kararın usul ve esasa aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında taksirle öldürme suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün, CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına esas alınan Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2017 tarihli 2015/183 Esas, 2017/163 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetlerin, TCK'nın 125/1. cümlesi maddesinde düzenlenen hakaret suçu ile TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olduğu, anılan hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1. cümle maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı, yasal değişiklikten önce uzlaştırma kapsamında olan bir suçun uzlaştırma kapsamında olmayan bir suçla birlikte işlenmesi halinde fail hakkında uzlaştırmanın uygulanmasına olanak olmadığı, belirtilen değişiklikten sonra tehdit ve hakaret suçlarının beraberce uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına tabi olduğunun anlaşılması karşısında; hükmün açıklanmasına esas alınan ihbara konu hükümdeki hakaret suçuna ilişkin uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması, uzlaşma hükümleri yerine getirilmiş ise hükmün açıklanmasında isabetsizlik bulunmayacağı; uzlaşma hükümleri yerine getirilmemiş ise; karar tarihinden önce 02/12/2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK'nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK'nın 253/3. madde ve fıkrasına 26/06/2009 tarihli 5918 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle eklenen ve 09.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren ''Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz'' hükmü gereğince suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümleri uygulanmayan hakaret suçu açısından da, 6763 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiğinin anlaşılması karşısında, CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasına 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile, ''birlikte'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''aynı mağdura karşı'' ibaresinin eklenmiş olması da göz önünde bulundurulup, TCK'nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.