Esas No: 2021/3560
Karar No: 2022/485
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3560 Esas 2022/485 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/3560 E. , 2022/485 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili
tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Enez Asliye Ceza Mahkemesinin, 2006/108 Esas - 2011/6 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacı şirkete ait 34 NPR 65 plaka sayılı aracın çalınarak ve sahte plaka takılmak suretiyle göçmen kaçakçılığı suçundan 17.10.2006 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda davacı şirketin suç ile ilgili herhangi bir ilgisi ve aracın suçta kullanılacağına dair bilgisi olmadığı gerekçesiyle aracın 24.09.2010 tarihinde davacı şirkete teslim edildiği, davacı şirkete ait araca toplamda 3 yıl 11 ay 7 gün süreyle el konulduğu, davanın el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 17.625,00 TL hasar bedeli, 2.200,00 TL motor rektefiye bedeli, 17.000,00 TL değer kaybı bedeli, 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 59.593,16 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 12.896,55 TL tamir bedeli, 1.782,06 TL değer kaybı bedeli ve 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 37.446,77 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı şirketin sahibi olduğu araca haksız yere el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, davaya dayanak teşkil eden Enez Asliye Ceza Mahkemesinin, 2006/108 Esas - 2011/6 Karar sayılı dosyasında, davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanığın göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle cezalandırılmasına, davacıya ait aracın iadesine karar verildiği, bu nedenle davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan sanıktan Borçlar Kanunundaki sorumluluk kuralları çerçevesinde talep edebileceği gözetilerek davanın 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine yerel mahkemece davanın reddine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 22.12.2015 tarih, 2015/14312- 2015/19452 sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığı, bunun üzerine davacı şirket vekili tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 04.07.2019 tarih, 2016/4557 başvuru numaralı kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilerek yeniden yargılama yapılmak üzere kararın yerel mahkemeye gönderildiği, yerel mahkemece duruşma açılıp 27.250,00 TL kazanç kaybı, 15.215,84 TL onarım bedeli ve kazanç kaybı üzerinden hesaplanan 3.272,54 TL faiz miktarı olmak üzere toplam 45.738,38 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 gün, 2010/405 -2013/533 sayılı ilamı ile davacı lehine 22.768,16 TL kazanç kaybına ve 12.896,55TL onarım bedeline hükmedilip, bu hükmün yalnızca davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, bu hükümle verilen kazanç kaybı ve onarım bedeli miktarının davalı lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilmeden, bu miktarın üzerinde kalacak şekilde 27.250,00 TL kazanç kaybı ve 15.215,84 TL onarım bedeline hükmedilmesi,
2-Davacı lehine hükmedilen kazanç kaybına ayrıca 3.272,54 TL gecikme faizi de uygulanmak suretiyle maddi tazminatın fazla tayini,
3-Davacının talep ettiği tazminat miktarlarına el koyma tarihinden itibaren faiz talep etmesine ve ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 gün, 2010/405 - 2013/533 sayılı ilamı ile hükmedilen tazminatlara el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesine rağmen, faize hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün birinci fıkrasının tamamen çıkarılarak, yerine, “Mahkememizin 30.12.2013 gün, 2010/405 -2013/533 sayılı ilamı ile davacı lehine 12.896,55 TL tamir bedeli ve 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 35.664,71 TL maddi tazminata hükmedilmiş olması ve bu hükmün yalnızca davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğundan bu hükümle verilen miktarın davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek, davacının davasının kısmen kabulü ile 35.664,71 TL maddi tazminatın el koyma tarihi olan 17.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,” ibaresinin yazılması ve buna göre değişen toplam tazminat miktarı dikkate alınarak hüküm fıkrasının dördüncü fıkrasında bulunan vekalet ücreti miktarının da “5.349,70 TL“ ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.