Esas No: 2020/358
Karar No: 2021/742
Karar Tarihi: 08.04.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/358 Esas 2021/742 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/358
Karar No : 2021/742
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2015/520, K:2019/6085 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 18/04/2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. ve 4. fıkraları ile 5. maddesinin ve 4. maddenin 2., 3. ve 5. fıkralarının dava konusu edilen 4. maddenin 1. fıkrasının iptal edilmesi halinde uygulama alanı mevcut olmaması nedeniyle iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2015/520, K:2019/6085 sayılı kararıyla;
Davalı idare tarafından ileri sürülen usule ilişkin itirazlar yerinde görülmeyerek;
Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 1., 2., 3., 4. ve 5. fıkraları ile 5. maddesinin 1. fıkrasında geçen 'define aranmasına' ilişkin kısmı dışındaki kısımlar yönünden;
Dava konusu düzenlemelerde, üst hukuk normlarına, hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı;
Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrası yönünden;
Dava konusu düzenlemede, define arama ile ilgili düzenlemelere yer verilmek suretiyle, ormanlık alanlarda define aranmasına olanak tanındığı;
Anayasa'nın 169. maddesi ile ormanların korunması konusunda Devlete verilen sorumluluk da dikkate alındığında, ormanlık alanlarda define arama ile ilgili faaliyetlerin yapılabilmesi için, davaya konu Yönetmeliğin dayanağı olan 6831 sayılı Orman Kanunu'nda ya da başka bir kanunda, define arama faaliyetinin yapılabileceği yerler arasında sayma yoluyla açıkça ''ormanlık alanlara'' yer verilmesi ve bu faaliyetin yapılmasına açıkça olanak tanıyan özel düzenlemelerin bulunması gerektiğinin açık olduğu;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 6831 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 3. fıkrasında ve 18. maddesinin 1. fıkrasında ve bir bütün olarak 6831 sayılı Kanun'da, ormanlık alanlarda define arama faaliyetlerinin yapılmasına olanak tanıyan özel bir düzenlemenin bulunmadığı;
Öte yandan, davalı idare tarafından, her ne kadar 6831 sayılı Kanun'da ormanlık alanda verilebilecek izinler arasında define aramaya yer verilmemekle birlikte, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun "Define arama" başlıklı 50. maddesinde, dava konusu düzenlemeye paralel bir düzenleme bulunduğu belirtilmekte ise de, 2863 sayılı Kanun'un anılan hükmünde, define arama faaliyetinin yapılabileceği yerler arasında sayma yoluyla açıkça "ormanlık alanlar"a yer verilmediği görüldüğünden, bu maddenin dayanak alınamayacağı;
6831 sayılı Kanun'da veya bir başka kanunda, ormanlık alanlarda define arama faaliyetinin yapılmasına açıkça olanak tanıyan yasal bir düzenleme bulunmamasına karşın, dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında geçen "define aramasına" ibaresinde ormanlık alanlarda define aranmasının yolu açıldığından, hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında geçen 'define aranmasına' ibaresinin iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan define aranmasına ilişkin hükmün Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 50. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olduğu belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının iptale ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu düzenlemenin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2015/520, K:2019/6085 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 08/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.