20. Hukuk Dairesi 2012/2133 E. , 2012/2628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 126 ada 5 sayılı 10131,51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı ve kullanıcısının 1990"dan beri ..., ..., ..., ... ve Kadriye Yavuz olduğu beyanlar hanesine şerh verilerek fındık bahçesi vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, mahkemenin 2010/10 esas sayılı dosyada açtıkları davada, ... köyü 126 ada 5 sayılı taşınmazın murisleri ... kaldığını ve gerçek yüzölçümünün 25000 m2 olması gerektiğini ileri sürmüşler; mahkemenin 2010/33 sayılı dosyasında ise ... ve arkadaşları aynı iddia ile dava açmışlar; her iki dava dosyası irtibat nedeniyle birleştirildikten sonra, mahkemece; dava konusu 126 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 10 yıldan fazla süredir kullanılmadığının anlaşılması gerekçesi ile davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Davacılar ve birleşen dosya davacıları, taşınmazın ortak miras bırakan ... kullanımında iken, ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığı halde, tutanağın beyanlar hanesine sadece mirasçılardan ..."un kullanımında olduğuna dair şerh verildiğini ileri sürerek, beyanlar hanesine kendileri ve davalının adının yazılmasını istemişler; davalılar 2010/13 ve 2010/33 sayılı dosyalardaki 14/05/2010 günlü duruşmalarda imzalı beyanları ile "Açılan davanın doğru olduğunu, taşınmazın ortak miras bırakan ... kaldığını açıklayarak" davayı kabul etmişlerdir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 92. maddesi (HMK 308) uyarınca, kabul; davalı tarafça yapılabilen ve yargılamayı sona erdiren bir usûl işlemi olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 95/1 (HMK 311) maddesi gereğince kesin hükmün tüm hukukî sonuçlarını doğurur. Kabulün geçerliliği için davacının buna rıza göstermesine gerek yoktur. Kabul, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Davalı davayı tamamen kabul ederse, mahkeme kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verir (Medeni Usûl Hukuku, Prof. ... B., Prof.Dr. ... R., ... E., syf. 549 vd.).
Açıklanan nedenlerle Hazinenin, tarafların dava konusu taşınmazı kullanmadıklarına dair herhangi bir davasının olmadığı ve davalıların hem birleşen dosyada hem de ana dosyada 14.05.2010 tarihli celselerde davayı kabul ettiği de dikkate alınarak, kabul nedeni ile davacıların talebi gibi taşınmazın ortak miras bırakan ..."in tüm mirasçılarının kullanımında olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekirken davanın reddi şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeden yargılama devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesin yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 23/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi