3. Hukuk Dairesi 2020/11476 E. , 2021/4896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki reçete bedelinin tahsili işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 Yılı Protokolü’nün 4.3.6. maddesi uyarınca Kuruma fatura ettiği 05/08/2014 ve 07/08/2014 tarihli reçetelerin toplam bedeli olan 16.372,68-TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte kurumda tahakkuk etmiş olan alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, söz konusu haksız işlemin iptali ile muarazanın men’i kararı verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 16.372,68 TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacının kurumda tahakkuk etmiş olan alacaklarından mahsup edilmesine yönelik işlemin iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 20/05/2019 tarihli, 2016/17651 esas, 2019/6336 karar sayılı ilamıyla "...davacının protokolün hangi hükmüne uymadığı hususunda açık ve net bir bilgi bulunmadığı gibi, ilgili Kurum müfettişlerince düzenlenen 06/02/2015 tarihli ve 01 sayılı soruşturma raporunun tamamının dosyada olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, eksik olan 06/02/2015 tarihli ve 01 sayılı soruşturma raporunun tamamı istenerek, konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor temini ile sonucuna göre karar verilmeli" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davanın kabulüne, 16.372,68-TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacının Kurumda tahakkuk etmiş olan alacaklarından mahsup edilmesine yönelik işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından dava konusu iki adet reçetenin, hastaların bilgisi dışında bir suç örgütü tarafından doktora yazdırılan reçetelerden olduğu, bu örgütün çok sayıda reçete yazdırarak ilaçları değişik eczanelerden temin etmek suretiyle Kurumu dolandırdığı anlaşılmaktadır. Kurum tarafından davacıdan bedelleri istenen reçetelerden birinin SGK mensubu Nuriye Akyıldız’a ait olup, davacı tarafından reçetede yazılı ilaçların....’ya teslim edildiğine ilişkin medula kaydı oluşturulmuşken, diğer reçete sahibi ...’in reçetes....inin de....’a verildiği yazılmıştır. Ancak ilaçların teslim edildiği kişilerin taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’e göre kimlik bilgileri kontrol edilmemiştir. Zira sahte reçete düzenlettirme suçunu işleyen kişilerin Kurumca ....ve.... oldukları tespit edildiği gibi, davacı tarafından ilaçları aldığı iddia edilen kişilerden ....’nın ilacın teslim tarihinde yurt dışında olduğu,....’un da ilaçları alan kişi olmadığının belirlenmesi gözönünde bulundurulduğunda eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolü yapılmadan ilaçların teslim edildiği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda eczacı tarafından, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin ihlal edildiği sabittir. Ayrıca Kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedellerini tahsil etmesi mümkün değildir. Aksi halde reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yüklenmiş olacaktır. Davacı reçete bedellerini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir. Üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Bu nedenlerle Kurumun protokolün 4.3.6. maddesinde yer alan hüküm uyarınca yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğunun kabul edilerek davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.