14. Hukuk Dairesi 2013/7466 E. , 2013/8899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 348 parsel sayılı taşınmazda, diğer paydaş ..."ün payını 08.03.2012 tarihinde 65.000,00 TL bedelle davalıya sattığını, ancak tapuda satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin 40.000,00 TL olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, paydaşlar arasında fiili taksimin olduğunu ve resmi akitte gösterilen satış bedeli üzerinden dava konusu payın satın alındığını, payın dava tarihindeki değerinin önalım bedeli olarak belirlenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, resmi akitte gösterilen bedel ile tapu harç ve masrafları toplamının yarısı 66.235,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmişlerdir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının yargılama giderlerine ilişkin temyiz taleplerine gelince;
Davacı, gerçekte 40.000,00 TL olan satış bedelinin resmi akitte 65.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş, mahkemece bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu harç ve masrafları toplamı 66.235,00 depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından, davalı yararına da mahkemece kabul edilen bedel ile davacının iddia ettiği 40.000,00 TL bedel arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini ve harç dışındaki yargılama giderlerinin de bu orana göre taraflara yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 12.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.