23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7344 Karar No: 2019/4945 Karar Tarihi: 27.11.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7344 Esas 2019/4945 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kooperatifin peşin ödemeli ortağı olduğunu ve kooperatifin lehine verilen senedin ödemesi için defalarca başvuruda bulunulmasına rağmen kooperatifin takip başlattığı iddia edilmektedir. Davacı borçlunun asıl alacağı ödediği ancak faiz ve diğer alacaklara itiraz ettiği belirtilmektedir. Mahkemece, takibe konu genel kurul kararının iptalinin talep edilmediği, davacı borçlunun asıl alacağını kabul ettiği ve borcunun 2.660,00 TL olduğu belirlenmiştir. Davacının borcunun dava tarihi itibari ile 16.688,17 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Madde 61/1 ve Madde 63/1 İİK.
23. Hukuk Dairesi 2016/7344 E. , 2019/4945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, kooperatifin peşin ödemeli ortağı olduğunu, müvekkili tarafından 28.06.2013 tarihli genel kurulunda alınan karar gereği kooperatif lehine 2.400,00 TL"lik senet verildiğini, bu senet bedelinin ödenmesi için defalarca kooperatife başvuru yapılmasına rağmen kooperatifin güçlük çıkararak müvekkili aleyhine genel kurula dayanarak takip başlattığını, müvekkilinin itiraz süresi içerisinde asıl alacağı ödediğini ancak faiz ve diğer alacaklara itiraz ettiğini, oysa baştan beri müvekkilinin peşin ödemeli ortak olarak bu borçtan sorumlu olmadığının dikkate alınması gerektiğini, yapılan takibin de usulsüz olduğunu senet işleme konulmadan genel kuruluna dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığının göz ardı edildiğini ileri sürerek Ankara 5 İcra Müdürlüğünün 2008/14935 sayılı dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02.11.2015 tarihli dilekçesinde borcun ödendiğinden bahisle 17.800,00 TL"nin istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davada takibe konu genel kurul kararının iptalinin talep edilmediği, davacı borçlunun 2.400,00 TL asıl alacağı kabul ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, takip tarihi itibari ile davacının 260,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.660,00 TL borcunun bulunduğu, dava tarihi itibari ile takip devam ettiğinden, ayrıca ödemelerde farklı tarihlerde olmakla, dava tarihi itibari ile davacının 16.688,17 TL borçlu olmadığı, bunun davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.