10. Hukuk Dairesi 2015/9492 E. , 2015/11439 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : . Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, 06.08.1993-13.09.1996 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı, geçici köy korucusu olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Husumet konusu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Öte yandan, taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, Medeni Hukuktaki medeni haklardan istifade (hak) ehliyetinin Medeni Usul hukukunda büründüğü şekildir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Medeni Kanuna göre belirlenir (HUMK m.38, TMK m.8 ve m.48). Buna göre, medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK m.8) ve tüzel (TMK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.12.2007 tarih ve 2007/5-972 Esas, 2007/972 Karar sayılı ilamı) Bu yönde, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 27. maddesine göre ilçede Hükümetin temsilcisi olan kaymakamlık, Devlet tüzel kişiliğine (...) bağlı olup, ayrı tüzel kişiliği bulunmadığı için davada taraf ehliyetine sahip değildir. Hal böyle olunca, kaymakamlığa karşı açılacak davaların kaymakamlığın bağlı bulunduğu... karşı açılması gerekir. Bu yasal gerekliliğe karşın, kaymakamlığa karşı dava açılırsa; dava, kaymakamlığın taraf ehliyeti (tüzel kişiliği) olmaması nedeniyle reddedilemez. Çünkü davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini (İ...) dava etmektir. Davacı, davasını yanlış kuruma yöneltmekle, hasımda değil, temsilci de yanılmış olmaktadır. Bu durumda, temsilcide yanılgıya ilişkin yanlışlık düzeltilerek davaya İçişleri Bakanlığına karşı devam edilmesi gerekir.
Somut olayda, davaya konu çalışmanın geçici köy koruyucusu statüsünde olduğunun iddia edilmesi karşısında, davacının ... ile hukuki ilişkide bulunduğu anlaşılmakla,... usulünce husumet yöneltilmek suretiyle, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek; bu davalının göstereceği deliller toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.