Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5710 Esas 2019/1067 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5710
Karar No: 2019/1067
Karar Tarihi: 05.02.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5710 Esas 2019/1067 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçuyla mahkum olduğunu belirtmektedir. Ancak, kararda bir yanlışlık var ve suç tarihi yanlış girilmiştir. Mahkeme, karar başlığındaki yanlışlığı düzeltmektedir. Karar Yargıtay tarafından bozulmuştur ve yeniden yargılama yapılmıştır. Yargılama sonucunda, suçun sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği ve derecesi takdir edilmiştir. Karar, 2018/5710 E. ve 2019/1067 K. numaralarıyla verilmiştir.
Kararda, 7035 sayılı Kanun ve 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen temyiz süresi değişikliği belirtilmektedir. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay\"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK\"nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu belirtilmektedir. Ancak, bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu ve bu nedenle sanık müdafinin temyiz süresinde olduğunun kabul edil

11. Ceza Dairesi 2018/5710 E. , 2019/1067 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.10.2015 tarihli 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi"nin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, sanık müdafinin 23.06.2018 tarihli temyiz isteminin belirtilen sebeplerle süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin suça konu senedin düzenleme tarihi olan 16/12/2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.