11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5952 Karar No: 2019/1066 Karar Tarihi: 05.02.2019
Resmi belgeyi bozma - yok etme veya gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5952 Esas 2019/1066 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık müdafinin temyiz itirazlarını reddederek verilen hükmü onadı. Sanık müdafinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edildi. Kararda yer alan 7035 sayılı Kanun'la 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişikliklerden bahsedildi. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı temyiz süresinin on beş değil, bir hafta olduğu vurgulandı. Ancak, bazı dosyaların 5320 sayılı Yasa'ya göre hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği hatırlatıldı. Bu nedenle, temyiz süresinin bir hafta olduğu belirtilmeliydi. Bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu vurgulandı. Hükümde bir isabetsizlik bulunmadığına karar verildi. Kanun maddeleri 7035 sayılı kanun, 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesi, 5320 sayılı Yasa ve 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddeleri olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi 2018/5952 E. , 2019/1066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.10.2015 tarihli 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi"nin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, sanık müdafinin 02.08.2018 tarihli temyiz isteminin belirtilen sebeplerle süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebeplerin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.