15. Hukuk Dairesi 2016/3038 E. , 2017/4377 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, yüklenici tarafından açılan bakiye iş bedeli, birleşen dava ise iş sahibi tarafından açılan bedel iadesine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, teminat senedinin iadesine, birleşen davanın reddine dair verilen hüküm, davalı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı apartman yönetimi arasında 31.10.2012 tarihli asansör Genel Revizyon Sözleşmesi ve Bakım- Servis Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davacının 15.000,00 TL bedelli teminat senedi verdiğini, davacının sözleşme gereği işi tamamladığını ve asansörleri çalışır vaziyette davalıya teslim ettiğini, apartman yönetiminin ilave işler istediğini, 12.01.2013 tarihli ek sözleşme ile yapılan işlerin de 2013 yılının başında tamamlandığını, davacının tüm edimlerini yerine getirdiğini, buna karşın davalının sözleşme gereği 23.500,00 TL"yi ödemediğini, bu nedenle sözleşmenin 25.01.2013 tarihinde kendileri tarafından feshedildiğini, davalının da 29.01.2013 tarihli ihtarname ile taleplerde bulunduğunu, 04.02.2013 tarihli ihtarname ile bakiye alacaklarını talep ettiklerini, bu isteminin kabul edilmediğini, davacının bakiye alacağının 20.000,00 TL, ek işlerin 4.000,00 TL, delil tespitinde saptanan eksiklikler nedeniyle 500,00 TL bedel indirildiğinde bakiye alacakları olan 23.500,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili ise, müvekkilinin 25.000,00 TL ödemede bulunduğunu, davacının sözleşmeye uygun şekilde ve süresi içerisinde ve 29.01.2013 tarihli ihtarname ile eksikliklerin giderilmesinin istenmesine karşın edimin yerine getirilmemesi üzerine, davalı iş sahibi tarafından akdin feshedildiğini, davanın reddine karar verilmesini dilemiş, birleşen dava ile de, ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, asıl davada teminat senedinin de iadesi istendiği halde, bu senedin bedeli yönünden peşin yatırılması gereken nisbi harç yatırılmamıştır. Oysa 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca işlem yapılması, asıl davada teminat senedinin miktarı üzerinden peşin yatırılması gereken 1/4 nisbi harcın ikmâli için davacıya süre verilmesi, aksi halde Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi gereğince işlem yapılması zorunludur.
Öte yandan, taraflar arasında imzalanan sözleşme imzalandığı 31.10.2012 tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 480. maddesi uyarınca götürü bedel eser sözleşmesi olup, davalı da işin eksik ve ayıplı yapıldığını iddia ettiğine göre, hakedilen iş bedeli yada iş sahibine iadesi gereken iş bedeli fiziki oran kurularak bulunmalıdır. Davalı işsahibi işin eksik ve ayıplı yapıldığını savunduğuna ve birleşen davasında da iş bedelinin iadesini istediğine göre, eserin reddi gerekmiyorsa ve ancak fazla ödenen bedelinin iadesini isteyebilir.
Sözleşme bedelinin 45.000,00 TL olduğu konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Öte yandan davalı iş sahibi tarafından yapılan ödemenin 25.000,00 TL olduğu da çekişme konusu değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, asıl dava kapsamında teminat senedi bedeliyle ilgili 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca işlem yapmak, teminat senedine ilişkin nisbi peşin harcı yatırılmadığı taktirde dosya işlemden kaldırılıp süresi içinde harç tamamlanıp yenilenmez ise bu yönden açılmamış sayılmasına karar vermek,
İş bedeli yönünden yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle, yüklenici tarafından yapılan imalatın tespitteki bulgulardan da yararlanarak, ayıplar ve eksikler de dikkate alınarak fiziki oranı bulunup, iş bedeli olan 45.000,00 TL"ye uygulamak, yüklenicinin hakettiği iş bedelini saptayarak yapılan ödeme nazara alınarak asıl ve birleşen davayı sonuçlandırmaktan ibarettir.
Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.