Esas No: 2016/15750
Karar No: 2021/2108
Karar Tarihi: 08.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/15750 Esas 2021/2108 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15750
Karar No : 2021/2108
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tekstil ve Kimyevi Maddeleri Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı ... Tekstil ve Kimyevi Maddeleri Tic. A.Ş. ünvanı altında, 31/05/2013 tarihinde ... Tekstil İthalat İhracat ve Paz. A.Ş. tarafından devralınmak suretiyle birleşilmesi sebebiyle ticaret sicil kaydı terkin edilen ... Kimyevi Maddeler Tic. A.Ş.'nin çalışanlarına ödediği ücret tutarlarını düşük gösterdiğinden bahisle davacı şirket adına 2012/1 ila 12 dönemleri için yapılan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergileri ve damga vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Beyoğlu Vergi Dairesi mükellefi olan ... Kimyevi Mad. Tic. A.Ş'nin 31/05/2013 tarihinde Şişli Vergi Dairesi mükellefi ... Tekstil İthalat İhracat ve Paz. A.Ş. ile birleştiği ve ünvanının ... Tekst. ve Kimyevi Mad. Tic. A.Ş. olduğu, ... Kimyevi Mad. A.Ş'nin 2012 yılına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda şirket hakkında Beyoğlu Vergi Dairesince tanzim edilen ... tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile şirketin çalışanlarına yaptığı ücret ödemeleriyle ilgili olarak bordrolarda gösterilen gayrisafi tutar ile gerçekte ödenen ücretin gayrisafi tutarları arasında fark olduğunun tespit edildiğinden bahisle davalı Şişli Vergi Dairesi tarafından cezalı tarhiyatların yapıldığı, ancak ... Kimyevi Mad. A.Ş'nin 2012 yılında Beyoğlu Vergi Dairesi mükellefi olduğu, dolayısıyla birleşme tarihi olan 31/05/2013 tarihinden önceki vergi ve borçları tarh ve tahsil etme yetkisinin Beyoğlu Vergi Dairesi'ne ait olduğu anlaşıldığından, davalı Şişli Vergi Dairesi tarafından yapılan cezalı tarhiyatta yetki yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Münfesih olan şirketin vergi borçlarının birleşilen şirket bünyesinde devam ettiği ve birleşilen şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünün yetkili olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (b) bendinde; “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu”, hükmüne yer verilmiş, 134. maddesinde, “Vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanması olduğu” hüküm altına alınmış, 30. maddesinin 1. fıkrasında; “Re'sen vergi tarhiyatı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden verginin tarh edilmesi” olarak tanımlanmıştır.
213 sayılı Kanununun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek ve tüzel kişi olarak tanımlanmış, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2. maddesinde ise, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş sermaye şirketlerinin bu verginin mükellefi olduğu belirtilmiştir.
Kurumlar Vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri adına, birleşme yoluyla infisah tarihinden önceki vergilendirme dönemleri için yapılacak vergilendirmelerin muhatabı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının b) bendinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini, münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edeceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde, birleşmenin çeşitlerine yer verilerek, birleşmeyle devralan şirketin devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralacağı, birleşmeyle devrolunan şirketin sona ereceği ve ticaret sicilinden silineceği düzenlenmiştir.
Dosyasının incelenmesinden; Beyoğlu Vergi Dairesi mükellefi olan ... Kimyevi Maddeler Tic. A.Ş.'nin Şişli Vergi Dairesi mükellefi olan ... Tekstil İthalat İhracat ve Paz. A.Ş.'ye devrolduğu, devir sonrası ... Tekstil İthalat İhracat ve Paz. A.Ş.'nin ünvanının da ... Tekstil ve Kimyevi Maddeleri Tic. A.Ş. olarak değiştirildiği, ... Kimyevi Maddeler Tic. A.Ş.'nin devrolmadan önceki dönemleri ile ilgili olarak incelemeye alınarak hakkında düzenlenen raporlar doğrultusunda çalışanlarına ödediği ücret tutarlarını düşük gösterdiğinden bahisle tarhiyat önerildiği ve anılan şirketin devrolmasından dolayı birleşilen şirket adına bağlı olduğu vergi dairesince iş bu dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen tespitler bir arada değerlendirildiğinde, birleşilen şirket devrolunmak suretiyle birleşen şirketin külli halefi sayılacağından ister tahakkuk etmiş olsun isterse daha sonraki tarihlerde doğacak olsun birleşen şirketin bütün vergi borçlarından sorumlu olacaktır. Bu nedenle, birleşme tarihinden önceki dönemler için birleşen şirket adına yapılan inceleme sonucunda birleşilen şirket adına tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, yapılan tarhiyata karşı yine birleşilen şirket tarafından açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken, yetkisiz idare tarafından tesis edilen dava konusu işlemlerde yetki unsuru açısından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar veren Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ayrıca yeniden verilecek kararda, davacının, uyuşmazlık konusu ihbarnamelerin mükerrer olarak düzenlendiği, daha önce Beyoğlu Vergi Dairesince düzenlenen ihbarnamelere karşı … Vergi Mahkemesinin E:…,…,… sayılı dosyalarında dava açıldığına yönelik derdestlik iddialarının ve borçların yapılandırılıp yapılandırılmadığı hususlarının da incelenmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.