10. Hukuk Dairesi 2014/3719 E. , 2015/11403 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan...vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 18.07.2010 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanunudur.
1) 5510 sayılı Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Buradan, işverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan ... Güvenlik Kurumu"na karşı rücûan sorumlu olduğu sonucu çıkarılmaktadır.
Somut olayda, derdest ceza dosyasında alınan kusur raporunda; davalılardan ..."ün asli, ..."nun tali, sigortalının tali kusurlu olduğu, iş müfettişi tarafından ..."nin %30, sigortalının % 20, forklift operatörü ... %30, alt işveren ...r"ın % 20 kusurlu
./..
bulunduğu, hükme esas kusur raporunda ise, ...ır"ın işçilik taşeronu olması sebebiyle kusurlu bulunmadığı, sigortalının ise % 20 oranında kusurlu bulunduğu görülmüştür. Mahkemece ceza dosyası celbedilerek; maddi olgu ceza dosyası içeriği de gözetilerek, yöntemince belirlenmeli, raporlar arasındaki çelişki; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alınacak raporla giderilmelidir.
2) Olay tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 12. maddesi hükmüne göre alt işveren , bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı için, öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Alt işveren sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da, işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayda, iş müfettişi raporunda, davalılardan ..."ın işçilik taşeronu olduğuna ilişkin bir saptamaya yer verilmemiştir.
Kurum kayıtları ve taraflar arasındaki sözleşme ve belgeler de araştırılarak, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği açıklığa kavuşturulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin ve asıl işverenlik taşeronluk ilişkisi yöntemince araştırılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ve davalılardan ....vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan ...."ye iadesine, 09.062015 gününde oybirliğiyle karar verildi.