Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13783
Karar No: 2012/2566

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13783 Esas 2012/2566 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/13783 E.  ,  2012/2566 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacıları ... ve ark. ile davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ve birleşen dosya davacıları kadastro mahkemesine verdikleri dava dilekçeleriyle; ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan çalışmalarda tapulu ve zilyetliklerinde bulunan taşınmazlarının 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek tapunun iptaliyle taşınmazların adlarına tescillerini istemişler, orman parselinin kesinleştiği gerekçesiyle dosya görevsizlik kararıyla asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, birleşen dosya davacılarının davalarının reddine, davacı ...’ın davasının kabulüne ve dava konusu 101 ada 1 parselin tapusunun iptali ile 01.12.2010 günlü bilirkişi raporunda (G) ile gösterilen 16542,306 m²"lik taşınmazın tamamı 28 pay kabul edilerek 4/28 payının davacı ... adına, 24/28 payının davalı ... Yönetimi adına, payları oranında paylı mülkiyet biçiminde tapuya tesciline, (G1) ile gösterilen 3914624,54 m² alanın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacıları, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
    Mahkemece, raporlara ekli krokide (G) ile gösterilen taşınmazın kültür arazisi olduğu ve davacı ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, diğer dava konusu edilen yerlerin ise orman niteliğinde bulundukları gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
    1) Şöyle ki; 10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 4/3 maddesi hükmüne göre; çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır ve bu durum ekip tarafından iki ay önce Orman Genel müdürlüğüne bildirilir. Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür.
    Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.
    Kanunun getirdiği düzenleme ile orman kadastro ekipleriyle arazi kadastro ekiplerinin birbirine aykırı ve çelişkili işlemler yapması önlenmek istenmiş memleket kadastrosunun bir an önce tamamlanması hedeflenmiştir. Kadastro kanunun 4/3. maddesinde “çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür...” denmektedir. Buna göre yapılan çalışma sonucu belirlenen orman sınırları esas alınmak kaydıyla arazi kadastro ekiplerince 3402 sayılı Kadastro Kanunun izleyen maddelerine göre işlem yapılır. Bu şekilde yapılan kadastro tespitlerinin sonuçları 11. maddeye göre 30 gün süreyle ilan edilir. 12. maddeye göre 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlanma ve tespitler kesinleşir. Yine 3402 sayılı yasanın 4. maddesinde; “Bu yerlerin orman sınırlaması ve orman sınırları dışına çıkarma işlemi 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca tespit ve haritasına işlenerek tutanakları ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir.” İbaresi bulunmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu 101 ada 1 parsel orman niteliğiyle Hazine adına tespitine karar verildiği, 3402 sayılı Yasanın 16/D. maddesi ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereği tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri düzenlendiği anlaşılmakla davacı ...’ın zilyetliğe dayanarak açtığı davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle (G) ile gösterilen bölümün kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2) Birleşen dosya davacılarının reddedilen bölümler yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacıların dava sırasında dayandıkları tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilip sınırları taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorularak yapılan keşifte uygulanmamış, dört sınır itibarıyla taşınmazlara uyup uymadıkları saptanmamış, fen bilirkişi tarafından taşınmazlar geniş orman parseline ait pafta üzerinde gösterilmediğinden yerleri tam olarak anlaşılamamıştır.
    Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, davacıların dayandıkları Temmuz 1289 tarihli 70 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlara ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası
    ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte, haritalar üzerinde ve geniş orman parseli paftası üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanılan tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazların kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de; fen bilirkişi krokisinde (G) ile gösterilen taşınmazın infazı mümkün olmayacak şekilde 4/28 payının ... adına, 24/28 payının Orman Yönetimi adına paylı mülkiyet biçiminde tapuya tesciline karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin; İkinci bentde açıklanan nedenlerle, birleşen dosya davacılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 23.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi