20. Hukuk Dairesi 2011/11404 E. , 2012/2564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vasisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ilçesi Maden mahallesi 196 ada 4 sayılı 256 m2 yüzölçümlü olarak arsa niteliği ile ... adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Orman Yönetimi; 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında yapılan 2/B madde uygulamasının hatalı olduğu, 30 adet kesinleşmiş müsadere kararı bulunan yerleri 6831 sayılı Yasanın 2/B Madde Uygulaması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak orman rejimi dışına çıkardığı, bu çalışmaları yapan Orman Kadastro Komisyon üyeleri hakkında istenilen koğuşturma izninin İstanbul Valiliği İl İdaresi Kurulu tarafından zamanaşımı sebebiyle reddedildiği, ancak Orman Kadastro Komisyon üyeleri hakkında açtıkları tazminat davasının İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.4.1996 gün 1995/61-1996/242 sayılı kararıyla kabul edildiği, daha önce 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğunun tespiti istemiyle hasımsız açtıkları davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesince hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddedildiği, temyiz üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.09.2004 gün 2004/7880-9015 sayılı kararıyla Orman Kadastro Komisyon üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu kişiler tarafından yapılan işlemlerin yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından herhangi bir süreye bağlı kalınmaksızın işlemlerin iptali için her zaman dava açılabilirse de böyle bir davanın hasımsız görülemeyeceği, yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan işlem ve çalışmalar kim ya da kimlerin hukukunu ve hakkını etkiliyor ise bu konudaki iptal davalarında husumetin o kişilere yönetilmesi gerektiği mahkemenin davayı bu sebeple reddetmesi gereğine değinerek yerel mahkeme hükmünü onadığı, açıklanan nedenlerle 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 196 ada 4 parsele ilişkin orman rejimi dışına çıkarma işleminin yok hükmünde olduğunun tespiti, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 56 nolu Orman Kadastro Komisyon üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemlerin hukuk ve ceza davalarına konu olduğundan bu kişiler tarafından yapılan işlemlerin yok hükmünde sayılacağı gerekçesiyle 196 ada 4 parselin 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca orman rejimi dışına çıkarılmasına ilişkin işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca yapılan orman rejimi dışına çıkarılma çalışmasının yok hükmünde olduğunun tespiti tapu iptali ve tescil istemine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içine alınmış, 4785 sayılı Yasa hükümleri göz önünde bulundurularak yapılan ve 23.09.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemi sırasında dava konusu parsel yine orman sınırları içinde gösterilmiş, 1989 yılında yapılan 19.04.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B uygulamasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ise de, işlem yapan komisyon üyesinin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiklerinin tespiti ile tazminata mahkum edilmeleri nedeniyle 2/B madde uygulamaları yok sayılmıştır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davalılardan ... "ın tapu kaydındaki akit tablosunda belirtilen adresine dava dilekçesinin tebliği amacıyla çıkartılan tebligatın davalının tanınmadığı yönündeki açıklamayla iade edilmesi üzerine,mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında ise davalının tebligata elverişli adresinin bulunamadığı,daha sonra mahkemece davalının tebligata yarar açık adresi resmi kurum ve kuruluşlardan (Nüfus Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Seçim Müdürlüğü vb) sorulmadan dava dilekçesinin ilanen tebliğ edildiği gözlenmiş olup, yaptırılan tebligat, Tebligat Yasasına ve Tüzüğüne aykırıdır.Mahkeme davalıları kanuni şekillere uygun olarak duruşmaya davet edip, savunma hakkını kullanma olanağı vermedikçe hükmünü veremez.Mahkeme hakimi tarafından dava dilekçesi ve duruşma gününün taraflara Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen tebliğ ettirilmesi ve tüm tarafların katılımlarının sağlanarak, taraf teşkili gerçekleştikten sonra, yargılamanın sürdürülmesi zorunludur. Davalılardan ... "ın tebligata elverişli adresi tespit edilmeden, taraf teşkili tamamlanmadan, savunma ve delillerini bildirmelerine olanak tanınmadan, savunma hakkı kısıtlanacak biçimde işin esasına girilerek, yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Davalılardan ... "ın vasisi olarak kararı temyiz eden ... temyiz dilekçesinde; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/264-2011/63 sayılı kararıyla ... "a vasi olarak kendisinin tayin edildiğini belirtmiştir. Bu sebeple vasi tayinine ilişkin kararın onaylı bir sureti ... Sulh Hukuk Mahkemesinden getirtilerek Orman Yönetiminin dava dilekçesi vasiye Tebligat Yasasına uygun olarak tebliğ edilip, vasiden delil ve belgeleri istenmeli oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan ... "ın vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 23.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.