Esas No: 2021/7150
Karar No: 2022/678
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/7150 Esas 2022/678 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/7150 E. , 2022/678 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK’nın 134/1-2, 62, 52, 52/4, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 22.09.2021 tarihli tevdi kararı uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından katılan vekilinin temyizi ile ilgili görüş içeren ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiği gözetildiğinde, mahkemenin uygulama yapılmayacağına ilişkin takdirinin olduğu anlaşıldığından, “Basit Yargılama Usulü” yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın, müşterisi olduğu erkek güzellik salonunda çalışan katılan ile salonun üst katında cinsel ilişkiye girdiği sırada cep telefonuyla gizlice çekim yapıp, katılanın cinsel mahremiyetine ilişkin görüntülerini kaydederek, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
Sanığın savunmasına, katılanın beyanına ve dosyada mevcut diğer delillere göre; 15.09.2010 olan suçun işlendiği tarihin, gerekçeli karar başlığına “2011” şeklinde eksik ve yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli, 2017/463 esas, 2018/20 karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli, 2015/962 esas, 2018/16 karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. madde ve fıkrası yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. madde ve fıkrasının uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sübuta yeter delil bulunmamasına rağmen mahkumiyet kararı verildiğinde, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın ayrıca görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan cezalandırılmasının isabetsiz olduğuna, hükmolunan adli para cezasının gerekçeden yoksun şekilde ertelenmediğine, katılan vekilinin usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olan kararın bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.