Esas No: 2019/14524
Karar No: 2021/5336
Karar Tarihi: 08.04.2021
Danıştay 6. Daire 2019/14524 Esas 2021/5336 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/14524
Karar No : 2021/5336
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Deri San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... sayılı parselde bulunan yapıda ruhsat ve eklerine aykırı ilave yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin ... günlü, ... sayılı Kadıköy Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu para cezasının 14.181,79-TL'lik kısmının iptali, 86.996,21-TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 20.03.2014 günlü, E:2012/8674, K:2014/3798 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin 53.399,50 TL'lik kısmının iptali, 47.778,50-TL'ye ilişkin kısmının reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 27/12/2017 tarih ve E:2015/2824, K:2017/7775 sayılı kararı ile bozulması üzerine, temyize konu kararda; bozma kararına uyularak uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, para cezasının dava konusu işlemden farklı alan ve yapı sınıfı üzerinden hesaplandığı görüldüğünden, söz konusu farklılığının temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, hatalı olarak tespit edilen alan üzerinden verilen para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın özelliği, yerleşmeye ve çevreye etkisi ile yapının niteliği, sınıfı ve büyüklüğünün hukuka uygun şekilde tespit edilmek suretiyle dava konusu para cezasının hesaplandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... sayılı parselde bulunan yapıda ruhsat ve eklerine aykırı ilave yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin ... günlü, ... sayılı Kadıköy Belediye Encümeni kararı tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. (Değişik cümle: 3/11/2016-6754/49 md.) Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz..." hükmüne; "Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor" başlıklı 279. maddesinin 4. fıkrasında, "Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz." hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinde ise artırım sebepleri sayılmış, bu artırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen arttırım sebeplerinin varlığı halinde arttırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı, bu sebeple; para cezası miktarının maddede öngörüldüğü şekilde belirlenebilmesi için öncelikle; ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapı yapıldığının bir tutanakla tespitinin gerektiği, bu tutanakta; ruhsata aykırı ya da aykırılıktan etkilenen alanın yüzölçümü, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanılıp kullanılmadığı gibi niteliği gereği yerinde tesbiti gerektiren hususların açık bir şekilde belirtilmesinin gerektiği, yapının sınıf ve grubu, hisseli, kamuya veya başkasına ait parselde yapılıp yapılmadığı gibi sonradan dosya üzerinde yapılacak inceleme ile anlaşılabilecek ve açıklığa kavuşturulacak hususların tutanakta yer almamasının işlemi kusurlandırmayacağı, yapının; mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit edip etmediği, çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verip vermediği hususlarına ilişkin olarak somut tespitlerin, tutanakta veya para cezasına ilişkin işlemde belirtilmesinin gerektiği, bu tespitlerden sonra; yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı, bu miktar üzerinden; (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen nedenlerin bulunması halinde ayrı ayrı arttırım oranlarının hesaplanması ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından imar para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden; 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ile yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişinin aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yaptığı tespitler uyarınca raporda hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmesi suretiyle; işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, idare tarafından tespit edilen aykırılığın fiili duruma uygun olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmekle birlikte, bilirkişinin idarece belirlenenden fazla alan ve yapı sınıfı ve grubuna ilişkin yaptığı tespitler ile idarece belirlenmediği halde temel para cezasında artırım sebeplerine ilişkin yaptığı tespitler uyarınca temel ceza hesabında ortaya çıkan farklılığın dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirdiğinden bahisle dava konusu işlemin iptaline karar vermek suretiyle; işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olan idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği,
bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, hukuka uygun olduğu; ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... sayılı parselde bulunan yapıda ruhsat ve eklerine aykırı olarak 2. bodrum kat ile 1. bodrum kat arasında asma kat yapıldığı hususunun 18.10.2010 günlü yapı tatil zaptıyla tespit edilmesi üzerine, para cezası verilmesine ilişkin dava konusu encümen kararının alındığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca 1100 metrekare alan üzerinden IV. sınıf, B grubu yapılar için öngörülen birim ceza miktarı esas alınarak hesaplanan para cezasının (c) bendinin 5., 6., 7. ve 11. alt bentleri uyarınca artırılarak toplam ceza miktarının belirlendiği, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; Bayındırlık Bakanlığı tebliğinde belirlenen IV. sınıf B grubu yapılar içerisinde otel tarifleri ile herhangi bir otel yapı grubunun bulunmadığı, işleme konu otelin turizm alanında bulunduğu, 3 ya da 4 yıldızlı kent oteli niteliğinde olduğunun projesi ile yapının incelenmesinden anlaşılabileceği, idarece yapının sınıfı ve grubunun IV. sınıf, B grubu olarak belirlenmesinin uygun olmadığı, tebliğe göre IV. sınıf, C grubu veya VI. sınıf, B grubu olarak belirlenmesi gerektiği, en alt sınırdan alındığında ise IV. sınıf, C grubu olarak belirlenebileceği belirtilerek, idarece yapı tatil tutanağında (21,40x58,30) ölçülerine yer verilmekle beraber, yapının düzgün kenarlı dikdörtgen niteliğinde olmadığı, idarece tarafından da bu ölçülere göre daha az miktarda ve 1100 metrekare alan üzerinden para cezası hesaplanmasına karşın, bilirkişi raporunda, söz konusu ölçüler esas alınarak aykırılıktan etkilenen alanın 1247,83 metrekare olduğunun belirtildiği, bu alan üzerinden IV. sınıf, C grubu yapılar için öngörülen birim ceza miktarı esas alınarak temel para cezasının hesaplandığı, yapının ruhsatlı olması nedeniyle 8. alt bent yerine, ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen yapıya devam edildiğinden 9. alt bendin uygulanması gerektiği, inşaatın devam etmesi nedeniyle 11. alt bendin uygulanamayacağı tespitlerine yer verilerek, temel ceza miktarının idarece uygulanmayan 9. alt bendinde öngörülen artırım sebebi de uygulanarak, (c) bendinin 5., 7. ve 9. alt bentleri uyarınca arttırılması suretiyle toplam para cezası miktarının 86.996,21 TL olarak hesaplanabileceği, dava konusu para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmadığı yönünde görüş belirtildiği, Mahkemece, söz konusu bilirkişi raporunda para cezasının dava konusu işlemden farklı alan ve yapı sınıfı üzerinden hesap edilmesinin temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu belirtilerek dava konusu para cezasının hatalı olarak tespit edilen alan üzerinden verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tamamının iptal edildiği görülmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi tarafından dava konusu aykırılığın fiili duruma uygun olduğunun tespit edildiği, bu durumda, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, idarece belirlenen 1100 m2 aykırılıktan etkilenen alan ile IV/B yapı sınıfı ve grubunun ve bu doğrultuda hesap edilen temel para cezasının hukuka uygun olduğu, temel para cezasını etkilemeyen arttırımlar yönünden ise idarece yapılan tespitlerden anılan Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 5. ve 7. alt bentlerinin hukuka uygun olduğu, 8. ve 11. alt bentlerinin ise hukuka aykırı olduğu; bilirkişi raporunun idarenin yerine geçilmek suretiyle idarece belirlenenden fazla alan ve yapı sınıfı ve grubu tespit edilmesine ve idarece belirlenmediği halde arttırım sebebi belirlenmesine ilişkin kısmın hükme esas alınamayacağı ve dolayısıyla söz konusu farklılığın idarece yapılan tespiti hukuka aykırı hale getirmeyeceği göz önüne alınarak İdare Mahkemesince karar verilmesi gerekirken, para cezasının dava konusu işlemden farklı alan ve yapı sınıfı üzerinden hesap edilmesinin temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu belirtilerek dava konusu para cezasının hatalı olarak tespit edilen alan üzerinden verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tamamının iptal edilmesinde isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.