17. Hukuk Dairesi 2013/4112 E. , 2014/5282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 8.4.2014 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarparak hasar verdiğini, aracın ağır hasarlı olması nedeniyle Gümrüğe terk edildiğini, sigortalıya 18.000 Euro ödeme yapıldığını, davalının 6/8 oranında kusurlu olduğunu, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından 3.040 Euro ödeme yapıldığını, kalan 10.460 Euro tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, aracın hurdasının gümrük müdürlüğü tarafından satıldığını, bu bedelin tazminattan mahsubunun gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından zararın karşılandığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 10.460 Euro tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacı şirkete sigortalı aracın yabancı plakalı olması ve kazadan sonra bedelsiz olarak gümrüğe terk edilmiş olması nedeniyle belirlenen tazminattan hurda bedelinin veya hurda satış bedelinin mahsup edilmemiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davacı vekili davacı şirkete kasko sigortalı yabancı plakalı aracın Türkiye’de meydana gelen kaza nedeniyle hasar gördüğünü belirterek sigortalısına ödediği tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece 10.460 Euro tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de B.K.nun 83.(TBK.99.) maddesi, sözleşmeden veya sözleşme dışı bir nedenden kaynaklanmış olmasına göre bir ayırım yapmaksızın, vadesinde ödenmeyen yabancı para borcunun, vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının istenebileceği hükmünü taşımaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece davacının talebi de dikkate alınarak hükmedilen tazminatın tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yabancı para cinsinden tahsiline karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi gereğince hükmün düzetilmesi uygun görülmüştür.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün birinci bölümünde yazılı "ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.460 Euro"nun" ibarelerinden sonra gelmek üzere “tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsiline” ibaresinin eklenerek düzeltilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONAMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 8.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.