Esas No: 2021/5675
Karar No: 2022/1667
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5675 Esas 2022/1667 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/5675 E. , 2022/1667 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 01/03/2022 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı ... ve ... varisi vekili Av. ..., diğer davalı ... vekili Av. ..., diğer davalı ... Uzmanlar Denizcilik San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı ... ile 15/09/2014 tarihli avukatlık hizmet ve danışmanlık sözleşmesi imzaladıklarını, davalı ... Uzmanlar Ltd. Şti.'nin bir aile şirketi olup ilgili sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket ortakları ve hisse oranlarının ...'un %20, ...'un %22 ve ...'un %58 olduğunu, ...'un davacı olduğu İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/886 esas sayılı dosyasına
konu şirketten çıkma talepli davada davalılar ... Ltd. Şti., ... ve ...'un davalı konumunda olduğunu, bu davada davacı vekili olarak görevlerini ifa ettiklerini, dava devam ederken tarafların 22/12/2016 tarihinde sulh sözleşmesi imzalaması nedeniyle İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/886 esas, 2016/1274 karar sayılı kararında "tarafların sulh oldukları anlaşılmakla davanın konusu kalmadığı sonucuna ulaşılmıştır" şeklinde hüküm verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ancak akdi ve karşı yan vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek; vekalet ücreti alacağının tespiti ile dava tarihinde belirsiz olan alacağın şimdilik 10.000,00-TL'sinin (03/04/2017 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamelerde ödeme için belirtilen 7 günlük süre de göz önünde bulundurularak) 11/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... Uzmanlar Denizcilik Tic. ve San. Ltd. Şti., diğer davalı ... tarafından davacı vekillere 21/05/2014 tarihinde ücret ödemesi yapıldığını ve 30/06/2014 tarihli ibra belgesi düzenlendiğini, davacıların tarafların sulh olmaları konusunda haberdar olmaları, bu konuda hazırlanan metinlere katkıda bulunmaları halinde AK'nun 165. maddesine dayanılmasının mümkün olmadığını, avans faiz isteminin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ..., davacıların belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ..., ücret olarak 60.000,00-TL kararlaştırıldığını ve bu ücreti 21/05/2014 tarihinde makbuz karşılığı ödediğini, davacılar ile arasında akdedilen sözleşmenin hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, diğer davalılar yönünden müteselsil sorumluluğun bulunmadığını, avans faizi talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacılar ile davalı ... arasında akdedilen vekalet sözleşmesi geçerli sayılarak, bu sözleşmeye göre hesaplanan 43.726,44-TL akdi vekalet ücreti, yasal asgari ücret tarifesi hükümlerince belirlenen asgari hadden aşağı olamayacağından AAÜT hükümlerince hesaplanan 96.572,67-TL akdi vekalet ücretinin 11/04/2017 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacılara verilmesine; davacıların karşı yan vekalet ücreti talepleri AAÜT gereğince belirleneceğinden 96.572,64-TL karşı yan vekalet ücretinin davalılardan 11/04/2017 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, 15/09/2014 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin 3. maddesinde vekalet ücreti tahsil şartına bağlanmış olduğu gibi dava sonunda elde edilecek menfaatin bir kısmının avukata ait olmasını da içerdiğinden bu maddenin Avukatlık Kanununun ücret belirlenmesine ilişkin hükümlerine aykırı olması sebebiyle geçersiz olduğu ve davalıları bağlamayacağı, sulh sözleşmesinde belirlenen 200.000,00-TL üzerinden akdi ve karşı yan vekalet ücreti hesaplandığında davacılar 30.000,00-TL akdi, 17.950,00-TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 47.950,00-TL hak ediyorsa da önceden tahsil edilen 60.000,00-TL gözetildiğinde davacıların talep edebileceği bir alacak kalmadığı gerekçesiyle, davacıların istinaf talebinin reddine,
davalıların istinaf talebinin kabulüne, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarih ve 2018/52 E., 2019/229 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, akdi ve karşı yan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı avukatların, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/886 esas sayılı dosyasında açılan davada davalı ...'un vekili oldukları, bu dosyada tarafların aralarında düzenledikleri sulh sözleşmesi ile sulh oldukları, bu nedenle dava hakkında konusu kalmadığından karar vermeye gerek bulunmadığına dair karar verildiği, kararın kesinleştiği, sulh sözleşmesinde davacı avukatların imzasının bulunmadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf, 15/09/2014 tarihli sözleşmenin geçerli olup olmadığı, davacı avukatların vekalet ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Avukatlık Kanunu’nun 163/1. maddesinde, “Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir.” düzenlemesi mevcuttur. Avukatlık ücreti avukatın vekalet hizmetine karşılık olarak avukatla iş sahibi arasında serbestçe kararlaştırılabilir ise de, ücret tarifesindeki asgari miktarın altında kalan bir ücret karşılığında iş ve dava kabulü de ayrıca yasaklanmıştır. Öte yandan avukatlık ücreti belli bir miktarı da kapsamalıdır. Şu kadar ki hasılı davaya iştirak olmamak, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve yüzde yirmi beşi aşmamak kaydıyla dava olunan veya hükmolunan şeyin belli bir yüzdesinin de avukatlık ücreti olarak kararlaştırılması mümkündür (Av. Kanunu madde 164/1-2-3). Bu durumda dava olunan veya hüküm altına alınan şeyin değeri ile avukatlık ücreti arasında herhangi bir bağlantı kurulmamaktadır. Bu koşullar altında avukatlık ücreti belli bir miktarı kapsamak üzere serbestçe kararlaştırılabilir.
Davacı avukatlar ile davalı ... arasında düzenlenen 15/09/2014 tarihli Avukatlık Hizmet ve Danışmanlık Sözleşmesinin 1. maddesinde; avukatın üzerine aldığı işin, müvekkilinin ... Uzmanlar Denizcilik Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.'den çıkması için Asliye Ticaret Mahkemesinde şirketten çıkma davası ve bu dava ile ilgili veya ilgili sonuçlar doğuracak davaları açması, bu konu ile ilgili karşı tarafın açacağı davalara dahil olmak üzere davaları Yargıtay aşaması dahil olmak üzere sonuçlandırmak ve tahsilini sağlamak olduğu belirlenmiş olup, 3. maddesinde ise; “Bu anlaşma uyarınca, dava sonunda avukat, açılacak olan çıkma davasında, ... Ltd. Şti. hisselerinin müvekkile ait olan %20'lik hissesi için mahkemece belirlenecek ve tahsil edilecek olan değerin, 0-5.000.000 TL (beş milyon TL) arası %1’i, 5.000.001 TL (beş milyon TL) – 10.000.000 (on milyon) arası %2’si, 10.000.001 TL (on milyon Türk Lirası) ve üzerinde olması halinde %5'i oranında nispi ücrete hak kazanacaktır. İş sahibi ile karşı taraf arasında sulh yapılması halinde işbu avukatlık ve danışmanlık sözleşmesi kapsamında avukat vekalet ücretini almaya hak kazanır. Diğer taraftan iş sahibi, avukatı azlederse veya davadan feragat ederse, yine işbu sözleşme çerçevesinde avukat vekalet ücretini almaya hak kazanır. Bu bedel asıl alacak + faiz + fer’iler üzerinden gerçekleşecek toplam rakam üzerinden alınacaktır. Avukatın, icra daireleri ve mahkemeler tarafından avukat lehine ve karşı taraf aleyhine hükmedilen ücreti vekaletlere yönelik hakları saklıdır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. 15/09/2014 tarihli sözleşmenin, Avukatlık Kanunu 163/1. maddesinde aranan belli bir hukuki yardımı kapsadığı, hangi hukuki yardım ve iş için ücretin kararlaştırıldığının belirli olduğu ve 3. maddesi dava konusu
mal, alacak veya hak gibi kıymetlerden bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşımadığından hasılı davaya iştirak niteliğinde olmadığı, sözleşmenin geçerli olduğu, ayrıca, davacı avukatların, davalılar arasında düzenlenen sulh sözleşmesini İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/886 esas sayılı dava dosyasına sunmalarının sulh sözleşmesini kabul ettikleri anlamına da gelmeyeceği anlaşılmaktadır. O halde dava konusu ihtilafın geçerli olan 15/09/2014 tarihli Avukatlık Hizmet ve Danışmanlık Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, geçerli olan sözleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılıp sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.