![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/2523
Karar No: 2022/693
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/2523 Esas 2022/693 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/2523 E. , 2022/693 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hükümler : 1- Sanık ... için ; TCK'nın 89/4, 22/3, 62/1, 52, 52/4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyetine
2- Sanık ... için; CMK'nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraat
Taksirle yaralama suçundan sanık ... hakkında kurulan beraatine ilişkin hüküm katılan ... tarafından ve sanık ... hakkında kurulan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü katılan ... sevk ve idaresindeki aracı ile meskun mahal içerisinde, azami hız limitinin 50 km olduğu, orta refüj ile bölünmüş, asfalt kaplama, devlet karayolunda Hopa istikametine doğru iki şeritli yolun sağ şeridi üzerinde gündüz vakti seyri sırasında olay mahalline geldiğinde kendi istikametinin tersi yönünde gelen sanık ...'ya ait kamyonla çarpışmayı önlemek için sol şeride geçtiğinde orta refüj üzerinden kendi istikamet yönüne doğru çıkış yapmakta olan sanık ...'a ait kamyoneti görmesi üzerine tekrar sağa doğru manevrası sonrasında yolun sağında bulunan yaya kaldırımına aracının ön kısımları ile çarparak takla atması sonucu sanık ... ve sanık ...'ın asli kusurları ile araç içerisinde bulunan katılan sürücü ...'nün ve yolcu olarak bulunan temyiz dışı katılan ...'ın hayati tehlikeye neden olmaz, basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve kırığın hayati fonksiyonlara etkisi orta(2) ile orta(3) derece olacak nitelikte yaralanmalarına sebebiyet verdikleri olayda;
A-Katılan ...'nün sanık ... hakkında, üzerine atılı taksirle yaralama suçundan kurulan beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleşen olayda, katılan ...'nün ve araçta yolcu olarak bulunan temyiz dışı katılan ... ile müşteki ...'ın kazanın akabinde sıcağı sıcağına verdikleri kolluktaki ifadelerinde ters yönden gelen araçla çarpışmayı önlemek üzere sol şeride geçtiklerinden orta refüjün üzerinden kendi istikamet yönlerine doğru gelen sarı kamyoneti görünce tekrardan sağa manevra yapmalarının üzerine kazanın gerçekleştiğini beyan etmeleri ve kaza tespit tutanağında sarı renkli refüj üzerine çıkış yapan kamyondan bahsedilmesi, sanık ...'ın 08/10/2014 tarihli kollukta ve 13/05/2015 tarihli savcılıkta verdiği ifadelerinde kaza anını gördüğünü beyan etmesine rağmen, katılanlar ve müştekinin olay anlatımına ilişkin olarak aşamalarda istikrarlı şekilde bahsettikleri sarı kamyon hususunda bilgisinin ve anlatımının bulunmayışı ancak kendisinin kullandığı aracın sarı renkli kırkayak olarak tabir edilen kamyon olduğunu beyan etmesi, diğer sanık ...'nın 20/10/2014 tarihli kolluktaki ifadesinde Kemalpaşa istikametindeki kaza nedeni ile yolun tıkalı olduğunu ve kaza yerine gittiğinde Kemalpaşa istikameti yönüne gittiği zaman diliminde arkasında bulunan kamyon sürücüsünün Hopa Limanına girmek üzere refüjü aştığını öğrendiği yönündeki beyanları, 09/10/2014 tarihli görüntü inceleme tutanağında mağdur şahıslar tarafından kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen sarı renkli kamyonun 11.10.52 sıralarında Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş sınırlarına girdiğinin belirtildiği, kaza tespit tutanağında da kaza saatinin 11.10 olarak gösterildiği ve kaza tespit tutanağındaki krokide söz konusu Liman işletmesinin başka bir kaza nedeni ile tıkalı bulunan ve sanık ...'ın olay anından önce seyir halinde bulunduğu Kemalpaşa istikametinin orta refüjle bölünmüş karşı yol istikameti yönünde bulunduğunun anlaşılması, aynı zamanda sanığın ifadelerinde liman işletmesine gittiğini beyan etmesi ve beraat hükmüne esas alınan tanık anlatımlarının sanık ...'ın iş arkadaşlarına ait olduğunun anlaşılması karşısında her ne kadar dosya içeriğinde mevcut görüntü inceleme tutanağında Hopa liman işletmesine giren sarı kamyonun plaka ve sürücüsünün tespit edilemediği belirtilmişse de, olay tarihinde sanığın kullandığı aracın hangi zaman aralığında liman işletmesinde bulunduğunun tespiti için ilgili liman işletmesinden bilgi talep edilmeksizin, diğer sanık ...'nın ifadesinde kazayı görünce olay yerine gittiği ve burada bulunan vatandaşlar ile sarı kamyon sürücüsünün tartıştıkları şeklindeki beyanları doğrultusunda katılanlar ile sanık ...'ın yüzleştirilerek kazaya sebebiyet veren araçlardan sarı kamyon sürücüsünün sanık olup olmadığının tespiti yönünde araştırma yapılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
B- Sanık ... müdafinin sanık hakkında üzerine atılı taksirle yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, bilinçli taksir unsurlarının oluşmadığına, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeme gerekçesinin yetersiz olduğuna ve sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, sonuç ceza olan adli para cezasının günlük miktarının takdir edilmesinin dayanak maddesi olan 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Hükümde, sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve cezanın hapse çevrileceğinin ihtaratı yerine infazı kısıtlar biçimde ''taksitlerden birinin ödenmemesi halinde kalan cezanın tümden tahsil edileceğinin sanığa ihtarına '' ibaresine yer verilmesi,
3-TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan ''yaptırım'' ibaresinin, 01.03.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 26.02.2008 tarihli ve 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile ''tedbirin'' olarak değiştirilmesi ile, sözü edilen maddenin birinci fıkrasının ''a'' bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğine haiz olmayan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün (6) numaralı bendi hükümden çıkarılarak yerine "TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri gözönünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20TL olarak hesabıyla 6.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi, hükmün (7) numaralı bendinde yer alan ''taksitlerden birinin ödenmemesi halinde kalan cezanın tümden tahsil edileceğinin sanığa ihtarına" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine "sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve cezanın hapse çevrileceğinin ihtaratına" ibaresinin eklenmesi ve hükmün (8) numaralı bendinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.