2. Ceza Dairesi 2020/3461 E. , 2020/15325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
... Çocuk Mahkemesinin 08.04.2014 tarihli 2013/491 E 2014/201 K sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın 24.06.2014 tarihinde kesinleşmesinin ardından denetim süresi içinde suça sürüklenen çocuğun 25.09.2014 tarihinde ‘‘mala zarar verme’ suçunu işlediği ve bu suçtan yapılan kovuşturma sonucunda ... Çocuk Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli 2014/538 E 2015/545 K sayılı kararıyla TCK’nın 151/1, 31/3 maddeleri gereğince 7 kez 2.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanması için ihbarda bulunulması sonucu önceki hükümlerin açıklandığı anlaşılmakla, hükümlerin açıklanmasına esas alınan mahkumiyetlerin karar tarihinden sonra CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile uzlaştırma kapsamına alındığı ve henüz uzlaşma işlemlerinin yapılmadığı, suça sürüklenen çocuğun güncel adli sicil kaydının incelenmesinde deneme süresi içinde 04.11.2014 tarihinde işlediği TCK’nın 153/1 maddesine uyan suça istinaden ... Çocuk Mahkemesinin 19.02.2015 tarihli 2014/589 E 2015/152 K sayılı 10.04.2019 tarihinde kesinleşen ilamı nedeniyle hükümlerin açıklanması koşulları oluştuğundan, hükümlerin açıklanmasını gerektirmeyen karar nedeniyle hükümlerin açıklanmış olması sonuca etkili görülmeyerek, yapılan incelemede;
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuğun, temyiz dışı diğer suça sürüklenen çocuk Ömer Çatalçam ile birlikte müşteki ...’a ait iş yerinin su saatinin borusunu kırması şeklinde gerçekleşen eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 31/2 maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan( hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle 4 ay 10 günlük durma süresi de çıkartıldığında) 6 yıllık zamanaşımının, 05.08.2013 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle isteme aykırı olarak DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1. ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, “suça sürüklenen çocuğun 3 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir başka suçu işlemiş olduğu anlaşıldığından, CMK 231/11 maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında mahkememizin açıklanması geri bırakılan suçlara ilişkin hükümlerin ayrı ayrı açıklanmasına karar vermek gerekmiştir” şekilde gerekçesiz karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.