Esas No: 2020/768
Karar No: 2022/662
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/768 Esas 2022/662 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/768 E. , 2022/662 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Kasten yaralama, hakaret, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Hakaret suçundan TCK’nın 125/1, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 134/2, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kasten yaralama, hakaret ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kayden 08.03.1995 doğumlu ve şikayet tarihinde 17 yaşında olan mağdurun, cinsel arzuları tahrik ve istismar eden, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki cinsel organı da görüntülenen çıplak fotoğraflarının, sanık tarafından kameralı cep telefonu ile çekilip, sanığa ait cep telefonunda bulundurulması iddiası ile ilgili TCK'nın 226/3. madde ve fıkrasında tanımlanan müstehcenlik suçundan CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu yapılmayan bu eylemle ilgili zamanaşımı süresi içinde dava açılıp hüküm kurulabileceği belirlenerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
1412 sayılı CMUK'un 251. maddesine benzer hükümler içeren 5271 sayılı CMK'nın “Delillerin tartışılması” başlıklı 216. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca katılmış olduğu takdirde son söz mutlaka sanığa verilerek duruşma bitirilecektir. Ceza muhakemesinde sanığın en önemli haklarından biri de savunma hakkı olup, hazır bulunduğu oturumda son söz sanığa verilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.09.2021 tarihli, 2017/218-2021/365 sayılı ve süreklilik arz eden çok sayıdaki kararlarında açıkça belirtildiği üzere, savunma hakkı ile yakından ilgili olan son sözün sanığa ait bulunduğuna ilişkin usul kuralı emredici nitelikte olup, bu kurala uyulmaması hukuka kesin aykırılık oluşturmaktadır.
Kovuşturmanın sona erdirilip hükmün kurulması ve tefhimine geçilmesinden önce son söz alan tarafın sanık olması gerektiği şeklinde anlaşılması gereken “son sözün sanığa verilmesi” kuralına uyulmaması hali, gerek “savunma hakkının sınırlandırılamayacağı” ilkesine gerek CMK'nın 216. maddesinin üçüncü fıkrasına açık aykırılık teşkil edecek ve bu durum temyiz incelemesi aşamasında hükmün esasına geçilmeden önce bozma nedeni kabul edilecektir.
Açıklanan gerekçelerle yargılamanın sanığın da hazır bulunduğu 15.03.2016 tarihli oturumunda, önce sanığın, ardından sanık müdafinin diyecekleri tespit edilip, savunma hakkı ile yakından ilgili bulunan CMK'nın 216/3. madde ve fıkrasına aykırı olarak, son söz alan tarafın sanık olması gerektiği gözetilmeksizin, sanık müdafiinin beyanlarıyla yargılama bitirilmek suretiyle hükümlerin kurulması ve tefhim edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.