Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3623
Karar No: 2014/5274

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/3623 Esas 2014/5274 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/3623 E.  ,  2014/5274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/09/2012
    NUMARASI : 2010/38-2012/500

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar H.. Y.., K.. A.. ve K. Oto.San.Tic.Ltd.Şti. vekilince istenmiş olmakla, davalılar H.. Y.. ve K.. A.. vekillerince duruşma talep edilmiş, duruşma için tayin edilen 8.4.2014 Salı günü davacılar ve davalı Güvence Hesabı, Kadir K.. A.. ve K. Oto.San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından gelen olmadı. Davalı H.. Y.. vekili Av.M. Ö. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı H.. Y.. vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalı K.Oto. Ltd. Şti adına kayıtlı davalı K.. A.. idaresinde bulunan aracın davacı H. Y. idaresinde bulunan motorlu bisiklete çarpması sonucu davacıların motorlu bisiklette yolcu olarak bulunan davacılar desteği E. Y.’ın öldüğünü, hazırlık ifadelerinde davalı H.. Y..’ın araç sahibi olarak belirtildiği, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından Güvence hesabına karşı dava açıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, çocuklar için ayrı ayrı 50,00 TL., eş Hüseyin için 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile Hüseyin için 69.348,41 TL., İsminur için 1.731,97 TL., Merve için 2.895,85 TL., Kerime için 13.076,15 TL. olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar K.. A.. ve H.. Y.. vekili, davalı H.. Y..’ın taraf sıfatı bulunmadığını, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Hüseyin için 69.348,41 TL., İsminur için 1.731,97 TL., Merve için 2.895,85 TL., Kerime için 13.076,15 TL., davacı Muhteber için 22.090,24 TL., Mehmet Ali için 20.425,71 TL. tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı K. Oto.San. ve Tic.Ltd.Şti vekili, davalı K.. A.. ve H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK. 297/b. maddesinde davanın taraflarının ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karara yazılması gerekir. Mahkemece dava dilekçesinde adı geçen ve hakkında hüküm kurulan davacı Kerime Yapar’ın isminin karar başlığında yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı K. Oto. San ve Tic.Ltd.Şti vekili, davalı K.. A.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Davalı H.. Y.. vekilinin temyiz itirazları yönünden; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 nci maddesinde “bir aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa; motorlu aracın işleteni bu zarardan sorumlu olur” hükmünü içermektedir. Aynı kanunun 3 ncü maddesinde işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet, veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Davalı K.Otomotiv Ltd. Şti aracın kayıt maliki olup aracı kaza tarihinden önce davalı H.. Y..’a haricen sattığını iddia etmiştir. 2918 sayılı KTK.’nun 20/d maddesi uyarınca, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve
    devirleri noterlerce yapılır. Anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, haricen satış ile işleten sıfatının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davalı H.. Y..‘ın araç kayıt maliki de olmaması ve aracın satıldığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmaması karşısında aracı fiili hakimiyeti altında bulundurduğu, ekonomik yarar sağladığı gibi hususlar ispat edilemediğinden işleten sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile tazminatta sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle K. Oto.San. ve Tic.Ltd.Şti vekili, davalı K.. A.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı H.. Y.."a verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4.463,40 TL kalan harcın temyiz eden davalılar K.. A.. ve K. Oto.San.Tic.Ltd.Şti"den alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. Y.."a geri verilmesine 8.4.2014 gününde Üye E.S.B."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, motorlu araçların sebep oldukları trafik kazalarından doğan zararların tazmini borcunu araç işletenine yüklemiştir. Gerçekten de 2918 sayılı KTK 85.maddesi bir motorlu aracın verdiği zarardan işleteni sorumlu tutmuştur. İşleten kavramının tanımı ise yasanın 3.maddesinde "araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olduğu, ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufunun bulunduğunun ispatı halinde bu kimsenin işleten sayılacağı" şeklinde yapılmıştır.
    Görüldüğü üzere yasa işletenin belirlenmesinde sadece trafik kaydını değil araç üzerinde ekonomik kullanım ve denetim faaliyetini de gözönünde bulundurmaktadır.
    Doktrinde, işleten kavramını tayin için başlıca iki ölçü geliştirilmiştir. Birinci kriter şekli ölçü, ikinci kriter ise maddi ölçüdür.
    Şekli ölçüde, araç trafik sicilinde ve diğer yerlerde kimin adına kayıtlı ise o kimseye işleten gözüyle bakılmaktadır. Şekli ölçünün başlıca üstünlüğü, burada araç sahibinin adı ve kimliği resmi belgelerde yazılı olduğu için bir trafik kazasında zararı tazminle yükümlü kişinin en kısa zamanda ve en güvenilir biçimde tespit ve tayininde görülür. Ancak bu belgeler ve kayıtlardan çoğu kez gerçek işletenin tayin ve tespiti tam mümkün olmamaktadır. Zira bazen aracın belge ve kayıtlarda gözüken kişiden başka bir kimse tarafından işletilmesi de mümkündür.
    İşviçre-Türk Hukuk Doktrininde yerleşmiş ve bir kısım Yargıtay kararlarında da kabul gören maddi ölçü ise şekli ölçünün aksine, araçtan yararlanmayı ve araç üzerinde fiili hakimiyeti esas almaktadır. Bu kritere göre, işleten araç sahibi olabileceği gibi sicilde araç sahibi olarak kayıtlı olmayan bir kişide olabilir. 2918 sayılı yasanın 3.maddesi işleteni tanımlarken şekli ölçüyü reddetmiş, maddi ölçüyü esas almıştır. Böylece bir kişinin araç işleteni olup olmadığının tayininde, trafik sicilindeki kayıt ve tescil bir ölçü olmaktan çıkmıştır. Yalnız bundan trafik sicilinin hiç bir hukuki değeri olmadığı sonucu da çıkarılmamalıdır. Kanuna göre maddi anlamda işletenin kim olduğunun belli olmadığı durumlarda şekli kritere başvurulabilir.
    Ancak trafik sicilindeki kayıt mülkiyeti kesin olarak tespit eden bir delil niteliğinde değildir. Sicildeki kayıt aksi her zaman ispat edilebilen, işleten sıfatının tayininde olağan bir karine görevi yapan bir kayıttır.
    Maddi ölçünün başlıca üstünlüğü, aracın işletilmesi olgusunda temellenen tehlike sorumluluğu ilkesini açıkca ortaya koymasıdır. Maddi kriter zarar görenlerin sorunlu şahsı kısa zamanda bularak haklarına kavuşmalarına engel olmakla beraber, amacı itibariyle daha adildir. Çünkü bu kriter niteliği ve fonksiyonu itibariyle gerçek sorumlunun bulunması amacını gütmektedir.
    2918 sayılı KTK 3.maddesine göre işleten sıfatının unsurları ise
    A)Araç üzerinde fiili tasarruf kudretinin bulunması,
    B)Aracın işleten hesabına ve tehlikesi işletene ait olmak üzere işletilmesi,
    C)Aractan sağlanan yararlara sahip olma,
    D)Araçla ilgili giderlere ve araç sebebiyle meydana gelen tehlikelere katlanmadır.(Bolat Bolatoğlu-motorlu araç kazalarında hukuki sorumluluk)
    Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde;
    İstanbul"da faaliyet gösteren ve iştigal konusu otomobilcilik olan davalı K. Otomobilcilik San.Tic. Ltd.Şti. Vekili aşamalardaki beyanlarında .. plakalı aracın trafik sicilinde adına kayıtlı olmakla birlikte aracın güven esasına dayanılarak devir işlemleri daha sonra yapılmak üzere haricen H.. Y.."a satıldığını, aracın uzun süredir fiili tasarruf ve zilyetliğinin H.. Y.."da olduğunu, kendisinin işleten sıfatının bulunmadığını savunmuş,
    Davalı H.. Y.."da aracın trafik sicilinde adına kayıtlı olmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini bildirmiştir.
    Dosya içeriğindeki delillerden;
    Davalı (araç sürücüsü) K.. A.. olaydan hemen sonra emniyette verdiği 10.01.2010 günlü ifadesinde, aracın H.. Y.."a ait olduğunu, birlikte alkol aldıklarını, oğlunun kendisini arayarak eve çağırması üzerine arkadaşı H.. Y.."dan aracını aldığını, eve giderken kazanın gerçekleştiğini beyan etmiş,
    Davalı Kadir"in oğlu Ömer Aydoğdu aynı günlü ifadesinde aracın H.. Y.."a ait olduğunu bildiğini, kazayı öğrenince olay mahalline gittiğini, babası Kadir"in kontak anahtarını eline vererek olayı üstlenmesini istediğini, kendisinin de olayı üstlendiğini ifade etmiş,
    Davalı Kadir ve tanık Ömer ceza yargılamasında 10.12.2010 günlü ifadelerinde araç sahibinin H.. Y.. olduğunu tekrar bildirmiş,
    Keza ceza yargılamasında tanık olarak dinlenen polis memuru Şerif Yaman"da "kazayı yapan aracın sahibini kendisine bir gün önce trafik cezası kesmesi sebebiyle yakından tanıdığını, bu şahsı olay yerinde görünce asayiş polislerine derhal gözaltına almalarını söylediğini, aracın asıl sahibinin H.. Y.. olduğunu" beyan etmiştir.
    Dosya içeriğinden .. plakalı aracın olay tarihi itibariyle fiili hakimiyetinin davalı H.. Y.."da olduğu, H.. Y.."ın araçtan iktisaden yararlandığı, 2918 sayılı yasanın 3.maddesi hükümlerine göre araç işleteninin H.. Y.. olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu halde davalı K. Otomobilcilik San.Tic. Ltd.Şti. aracın kayden maliki olmakla birlikte araç işleteni olmadığından hakkındaki dava husumet yönünden reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına, davalı H.. Y.."ın da araç işleteni olduğundan hakkındaki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı H.. Y.. yönünden kararın bozulmasına, diğer davalı yönünden kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi