16. Hukuk Dairesi 2020/1126 E. , 2020/4159 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü ile tescil harici iken 21.10.2005 tarihinde idari yoldan 1519 parsel numarası ile 1.887.467,54 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında aynı taşınmazlar hakkında ... tarafından hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak açılan dava da eldeki dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...’un davasının reddine, ...’un davasının kabulüne, 219 ada 11 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişiler ... ile ...tarafından düzenlenen 29.06.2015 havale tarihli rapora ekli krokide (C1) harfiyle gösterilen 11.445,07 metrekare; (C2) harfiyle gösterilen 20.295,12 metrekare; (D1) harfiyle gösterilen 1.421,46 metrekare ve (D2) harfiyle gösterilen 2.029,24 metrekare kısmının tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin ve aynı raporda (B1) harfiyle gösterilen 8.147,30 metrekare ve (B2) harfiyle gösterilen 28.467,14 metrekare yüzölçümündeki tescil harici taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacılardan ...’a ait nüfus kaydının incelenmesinden, davacının yargılama sırasında 15.05.2011 tarihinde öldüğü, buna karşın tüm mirasçılarına meşruhatlı davetiye tebliğ edilip, yöntemince taraf teşkili sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Oysaki; taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle, vefat eden davacı ...’un tüm mirasçılarına davetiye tebliğ edilip, bu kişiler davadan haberdar edilmeli, taraf koşulu yerine getirildikten sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, 6100 sayılı HMK"nın, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C. kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği hükmüne yer verildiği ve bu Yasa hükmüne göre tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi zorunlu olduğu halde, vefat eden davacı ...’un tüm mirasçılarının karar başlığında gösterilmemiş olması ve kendilerine gerekçeli karar tebliğ edilmemesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.