23. Hukuk Dairesi 2017/2766 E. , 2019/4936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket yönünden mahkemenin 2013/605 Esas 2014/289 Karar sayılı dosyasında iflas erteleme talep ettiklerini, verilen kabül kararı ile müvekkili şirket hakkında 10/07/2014 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile karar verildiğini, kararın müdahiller tarafından temyiz edildiğini, kararın onandığını, ancak karar düzeltme talep edildiğini, iflas erteleme süresinin 10/07/2015 tarihinde dolacak olması nedeniyle mahkemenin 2015/721 Esas sayılı dosyasında 1. uzatım için karar aldığını, dava dosyasının derdest olduğunu, ancak kök iflas erteleme kararı kesinleşmeden uzatmaya karar verilemeyeceği için, ilk uzatım yönünden açılan davanın 2013/605 Esas numaralı dosyanın Yargıtay"dan dönüşünün beklendiğini, 1. uzatım süresinin de dolacak olması nedeniyle 16/07/2016 tarihinde mahkemenin 2016/791 Esas sayılı dosyasına kaydedilen davanın açıldığını, 1. uzatım ve 2. uzatım talepleri ile ilişkili dosyaların 2015/721 Esas sayılı dosya üzerinde birleştirildiğini, ancak kök dosya Yargıtay"dan dönmediği için 2. uzatım süresinin de dolmak üzere olduğunu ileri sürerek 3. uzatım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 15/07/2016 tarihinde İİK 179/b maddesinde yapılan değişiklikle; " erteleme süresinin azamı 1 yıl olduğu, bu sürenin mahkemece uygun görülmesi halinde 1 yıl daha uzatılabileceği" hükmü karşısında 3. uzatım için açılan bu davanın 05/07/2017 tarihinde açıldığı, her ne kadar ek dava niteliğinde de olsa yasal olarak 3. uzatımın kapsayacağı süre yönünden davanın görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflas erteleme süresinin uzatımı istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan, somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK"nın m. 179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 Sayılı TTK"nın m. 377, İİK"nın m.179 vd.).İflas erteleme davaları uzatmalarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken ve dava teorisinin aksine yargılama sırasında değişen durumların da nazara alındığı davalardır. Somut olayda dava tarihinde yürürlükte bulunan İİK’ nun 179/B maddesinde 1+4 yıl olan erteleme süresinin 15/7/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 Sayılı Kanun"la 1+1 yıla indirilmiş olması davacının kazanılmış hakkını etkileyeceğinden davacı şirket hakkında uygulanması mümkün değildir. Zira geçici maddede de bu husus vurgulanmıştır. Bu nedenle Mahkemece, davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak iflas ertelemenin sağladığı menfaatlerin edinildiği, tedbir kararının verildiği tarih itibariyle derdest davalarda uygulanması gereken mülga İİK’ nun 179/B-7 maddesi uyarınca 5 yıl geçmiş olması halinde halen bilançosu borca batıklıktan kurtulmadıysa şirket hakkında iflas kararı verilmesi, borca batıklıktan kurtulmuş ise dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan eldeki davaya uygulanması mümkün olmayan mülga İİK‘nın 179/B-4 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.