(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9594 E. , 2020/2092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 104 ada 272 parsel sayılı 2199,14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1952 tarih ve 48 sıra numaralı tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilliyetliği nedeniyle ..., ..., ..., ... ve ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ididasıyla, dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine, dava konusu 104 ada 272 sayılı parselin tarla vasfıyla tespit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/11/2012 gün ve 2012 /9772 E. - 13218 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""...mahkemece yapılan keşif ve uygulamada komşu parsel tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmemiş, dava konusu olan 104 ada 272 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kaydı olan Şubat 1952 tarih ve 48 sıra nolu tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren getirtilip gereği gibi uygulanmamış, revizyonları araştırılmamıştır. Yine hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; keşif sırasında uygulandığı bildirilen 1958 tarihli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrilerek, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmemiştir.
O halde; mahkemece, davalı parsele uygulanan dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri,dava konusu taşınmaza komşu parsel tutanak kayıtları ve dayanak belgeleri ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve
çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişilerden, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, çekişmeli taşınmaz hakim tarafından gözlemlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı, çekişmeli yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, dayanak Şubat 1952 tarih 48 sıra nolu tapu kaydının ilk geldisi (kökü) yerel bilirkişi yardımıyla ve kadastro fen bilirkişi aracılığıyla zemine uygulanmalı, çekişmeli taşınmazın batı ve kuzey sınırında devlet ormanı bulunduğundan tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesine uygun olarak belirlenmeli, bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her bir sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, çekişmeli taşınmazın kısmen veya tamamen orman sayılmayan yerlerden olduğunun ve taşınmazın orman sayılmayan kesimlerinin kısmen veya tamamen dayanak tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının tespiti halinde tapu kapsamı dışında kalan kesimlerin orman bütünlüğü içinde bulunup bulunmadığı araştırılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir."" denilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davanın reddine,
... ilçesi, ... köyü 104 ada 272 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
24/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.