Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7779 Esas 2020/1252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7779
Karar No: 2020/1252
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7779 Esas 2020/1252 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 10. İcra Müdürlüğü tarafından 2015 yılında düzenlenen ve şikayet dışı borçlu adına kayıtlı olan taşınmaza haciz koyulması sebebiyle açılan davada, davalı alacaklı tarafından konulan ipotek bedeli dışındaki borçların ipotek kapsamında sayılması doğru olmadığı gerekçesiyle şikayet kabul edilmiştir. Kararda, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin tüketiciyi aldatıcı mahiyette olduğu ve borçlu açısından yazılmamış sayılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Şikayetin kabulüne dair hüküm bozulmuştur. Kararda, konu ile ilgili olan kanun maddesi: Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve İcra ve İflas Kanunu (İİK) olarak gösterilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2016/7779 E.  ,  2020/1252 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Şikayetçi vekili, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2015/2293 E. sayılı dosyasında düzenlenen 07.10.2015 tarihli sıra cetvelinin hatalı olduğunu, satışı yapılan şikayet dışı borçlu adına kayıtlı taşınmaza 29.06.2015 tarihinde haciz koyduklarını, davalı alacaklının takip dosyalarının ipoteği sebebiyle 1, 2 ve 3. sıraya alındığını, sıra cetvelinin hukuka ve maddi gerçeğe aykırı düzenlendiğini, ipotek alacaklısı davalının halen kesinleşmemiş üç adet takip dosyalarının kendilerinden önceki sıraya yazılmasının mümkün olmadığını, icra dairesinin dayanaksız ve hukuka aykırı olarak bu üç takip dosyasını ipotek kapsamına almasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının 1. sıraya yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın ipoteğinin üst sınır ipoteği olduğu, davalı alacaklının bedeli paylaşıma konu taşınmazın satışının yapıldığı dosya dışında alacakları olduğu gerekçesiyle icra takipleri yaptığı, davalı alacaklının kredi kartı ve ticari kredilerden kaynaklı alacaklarını limit dahilinde talep etmesinde yasaya aykırı bir durumun olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar vermiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiştir.Tüketici kredisi mahiyetinde olan konut finansmanı kredisi teminatı olarak kurulan ipotek aktinde "konut finansman kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarının teminatı olduğu" yönündeki kayıt tüketiciyi aldatıcı mahiyette bulunduğundan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır.
    Bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ve kredi kartından kaynaklı borçların ipotek kapsamında sayılması ve bu şekilde şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde şikayetçiye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.