213 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6696 Esas 2019/1051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6696
Karar No: 2019/1051
Karar Tarihi: 05.02.2019

213 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6696 Esas 2019/1051 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında 213 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan dava açılmıştır. Sanığın hakkında açılan dava ile ilgili savunmaları arasında, kendisinin faturaları dahi görmediği, faturaların şoförleri tarafından getirildiği ve suçlamayı kabul etmediği yer almaktadır. Muhasebeci tanık ise firmanın işleri ile sanığın eşi olan ...’ün ilgilendiğini söylemiştir. Sanık beyanları doğrultusunda ifadesinin alınması ve faturaları düzenleyen mükelleflerin tanık olarak beyanlarına başvurulması ile faturaları hangi ticari ilişki karşılığında, kime düzenlediklerinin ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması gerektiği belirtilmiştir. Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ise bozmayı gerektirmiştir. Sanık müdafiyesi temyiz itirazları dikkate alınarak, karar bozulmuş ve ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Yasaya Muhalefet
- TCK’nin 43. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2016/6696 E.  ,  2019/1051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kamu davası açılan sanığın savunmalarında; kendi adına kayıtlı olmasına rağmen firmanın işleri ile eşi ...’ün ilgilendiğini, faturaların şoförleri tarafından getirildiğini, kendisinin faturaları dahi görmediğini, bu nedenle sahte olduklarını bilmediğini ve suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi, muhasebeci tanık ...’nun da firma işleri ile sanığın eşi olan ...’ün ilgilendiğini söylemesi ve sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporlarının dosya arasına getirtilmediğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki karşıt inceleme raporlarının dosyaya getirtilmesi ve haklarında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının anlaşılması halinde duruşmaya getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaları düzenleyen mükelleflerin tanık olarak beyanlarına başvurulması ile faturaları hangi ticari ilişki karşılığında, kime düzenlediklerinin ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, ...’ün sanığın beyanları doğrultusunda ifadesinin alınması ve firmanın işleri ile ilgili olarak kendisine verilmiş bir vekaletname olup olmadığının sorulmasından sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.