19. Hukuk Dairesi 2017/4844 E. , 2018/6294 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının dava dışı şirkete satmış olduğu kayısı bedellerine karşılık 3 adet çek aldığını, çekler için kefil istenildiğinde dava dışı ...,... ve ... tarafından kefil olmak için imzalanıp ciro edilerek taraflarına teslim edildiğini, çeklerin keşidecisi olan dava dışı şirketin iflas ettiğini, çekte kefil sıfatıyla imza atan bu kişilerin imzaların kendi yerlerine davalı ... tarafından atıldığı iddiası ile davalıdan şikayetçi olduklarını, davalı ...’in savcılık tarafından alınan ifadesinde imzaları kendisinin attığını ikrar ettiğini, hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan dolayı iddianame tanzim edildiğini, davacının bu nedenle 3 adet çekten dolayı davalı hakkında icra takibine geçtiğini, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cirantaya başvuru için hak düşürücü sürenin geçtiğini, çek üzerindeki cironun kefillik için atılmış imza olmadığını, çeklerin müvekkili ya da çek lehtarları tarafından değil, çek keşidecisi tarafından davacıya verildiğini, davacının meşru hamil olmadığını, müvekkilinin imzasının ciro olarak nitelendirilemeyeceğini, ilk cironun lehtar tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilinin çek keşidecisinden alacağı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, çeklerdeki davacıya devir edildikleri sırada bulunan imzaların davalının imzaları olduğu, ancak lehtarların haberi olmaksızın lehtarlar yerine ve isimlerini yazarak onlar yerine imza atıp davacıya geçmesini sağladığı, çekte bulunan her geçerli imzanın sahibini bağlaması gerektiği,davalının imzalar kendisine ait olmasına rağmen gerçekte alacaklı ile ticari ilişkisinin bulunmadığı yönündeki savunmalarının çekin hukuki niteliği itibariyle geçerli olmadığı, davalının çek bedellerinden sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, asıl alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davaya konu çeklerden 13/04/2012 keşide tarihli 39.865,00 TL bedelli 5755808 seri nolu çekte davacının sıfatının bulunmaması nedeniyle bu çekten dolayı davalıya başvuru hakkının bulunmadığı gözetilmeksizin bu çek yönünden davanın kabulü doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.