6. Ceza Dairesi 2014/11917 E. , 2018/1706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Madde İle Görevli)
SUÇ : Yağma suçundaki değişiklikle hırsızlık, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2014 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet kararı aleyhine, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet kararının lehine; katılan ... vekilinin temyiz isteminin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında örgüt ve hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet kararı aleyhine, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının ise, sanıkların mahkumiyet kararları lehine temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Hükmolunan cezanın miktarına göre sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin; örgüt suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan ..."in bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz yetkisi bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. ve 318. maddeleri gereğince REDLERİNE,
I- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasayaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle mahkum olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, kasten işlenen suçlarda hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, cezaların yerine getirilmesi (infaz) aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiş;
Sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında hırsızlık; sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- 5237 Sayılı TCK"nın 148. maddesinin 1. fıkrasında yağma suçunun temel şekli, 2. fıkrasında senedin yağması, 3. fıkrasında cebir karinesine yer verilmiş, 149. maddesinde nitelikli yağma, 150. maddesinde ise kişinin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla yağma suçunu işlemesi ile yağmada değer azlığı düzenlenmiştir.
Yağmanın temel şeklinin düzenlendiği 5237 Sayılı TCK"nın 148/1. maddesi uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir.
Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelirsek;
Sanık ..." nun yapmış olduğu plan çerçevesinde sanıklar ..., ... ve ..." ın opel vectra marka araç, sanıklar ... ve ... ise ... marka bir araç ile olay günü gündüz saat 11.30 sıralarında katılanın aracını takibe aldıkları, katılanın aracının trafik ışıklarında durmasından yararlanan sanık ..." ın katılanın aracının şöför camını tıklatıp bir kimlik gösterip polis olduğunu belirterek aracına bindiği, “ adının ... olduğunu, Bursa Emniyet Müdürlüğü Organize suçlarda çalıştığını, müştekinin PKK terör örgütü ile ilişkisi olduğunu” söyleyerek katılanın dikkatini dağıttığı, bir süre sonra araçtan indiği sırada katılanın aracını arkadan takip eden sanıklar ... ve ..." ın aracın bağajında bulunan çantayı almak için geldiği, sanık ..." ın katılanın aracının bagajında bulunan içerisinde 4.000 TL para, 23.300 Amerikan Doları ve 171.801.078 TL müşteri çeki bulunan evrak çantasını alıp kaçmaya başladığı, sanıklar ... ve ..." ın ise, çantasının çalındığını fark eden katılanı, malının alınmasına karşı koymamaya mecbur etmek amacıyla kendi aracının içerisine fiziki cebir uygulamak suretiyle sokmaya çalıştıkları, böylece çantayı alan sanık ..." ın kaçmasına imkan sağladıktan sonra yolun karşı tarafında beklemekte olan sanıklar ... ve ..." ın bulunduğu araca binerek olay yerinden kaçmaları şeklindeki eylemin hırsızlık ile başlayıp yağma suçuna dönüştüğü gözetilmeden suçun kanunda yer alan unsurlarına yanlış anlam yüklenerek, hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında yazılı şekilde hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de, sanık ... hakkında TCK 266. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı halde bu madde uyarınca da artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2- Sanık ..." ın sabıka kaydınının incelenmesinde; mahkumiyetleri içinde en ağırı olan Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2001 gün 2001/213 Esas ve 2001/402 Kararına konu 01.10.2002 tarihinde kesinleşen ve 20.06.2005 tarihinde uyarlaması yapılan adam öldürmeye teşebbüs suçundan hükmedilen cezasının tekerrüre esas oluşturacağı ve bu hükümlülüğü esas alınarak 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık ..."nun tüm aşamalarda ikametinde ele geçirilen ve mahkumiyetine esas alınan bir adet ... seri nolu ... Arms ... Co Tarbzor ... mm. İbareli ... K model... numaralı tabanca, bir adet şarjör, 15 adet MKE yapımı 9 mm. çapında fişek ile ilgili olarak Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığından alınan ... ruhsat nolu silah taşıma izin belgesi fotokopisinde ruhsatın süresiz geçerli olduğu, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarlığı Müdürlüğünün 11.02.2007 gün BLS-2007/1196 sayılı ekspertiz raporuna göre, söz konusu belgenin sahteliğinin belirlenemediği dikkate alındığında, suça konu silahın suç tarihinde taşıma ve/veya bulundurma ruhsatının bulunup bulunmadığı duraksamalara yer vermeyecek şekilde resen araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilip 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu nedeniyle mahkum olan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- T.C. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanık ..." dan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanları, katılan ... vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hüküm bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.