Esas No: 2014/1699
Karar No: 2014/11468
Karar Tarihi: 16.10.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/1699 Esas 2014/11468 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, .... Köyü çalışma alanında bulunan ve temyize konu, 124 ada 183, 186, 191, 192, 193, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 217, 218, 219, 220, 221, 223, 227, 228, 229, 230, 231 ve 889 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar adlarına, 124 ada 160 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle, 124 ada 161 ve 123 ada 218 parsel sayılı taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, 123 ada 215 parsel sayılı taşınmaz ise mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı Hazine, adına tespit edilen 124 ada 161 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 31.01.1949 tarih, 33 sıra numaralı tapu kaydının eksik uygulandığı ve 124 ada 161 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 124 ada 183, 186, 191, 192, 193, 198, 199, 200 ve 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 217, 218, 219, 220, 221, 223, 227, 228, 229, 230, 231, 889 parsel sayılı taşınmazlar lehine azaldığı iddiasına dayanarak; davacı ... 124 ada 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; ... ve arkadaşları 124 ada 160, 161, 123 ada 215 ve 218 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, ... ve ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, ... sadece 123 ada 215 ve 218 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, Umut Yılmaz 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, ..., ..., ..., ... ve ... 124 ada 160 parsel sayılı taşınmaz hakkında, ..., ..., ..., ... ve ... ise 124 ada 161 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; .... Köyü Tüzel Kişiliği ise 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkında mera iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacı Hazine ve Küçük Sütlüce Köyü Tüzel Kişiliği ile ..., ..., ... ve Mikail Doğruel yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden kısmen kabulüne;
çekişme ve temyiz onusu 124 ada 183, 186, 191, 192, 193, 198, 199, 200 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 217, 218, 219, 221, 223, 227, 228, 229, 230, 231 ve 889 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline; 124 ada 199 parsel sayılı taşınmazın 27.08.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen 990,142 ve 2.475,738 metrekare yüzölçümündeki bölümleri ile 124 ada 200 parsel sayılı taşınmazın aynı tarihli fen bilirkişisi raporunda (C) harfiyle gösterilen bölümlerinin 1/2 payının davacı ... adına, kalan 1/2 payın ise tespit gibi tapuya tesciline; 124 ada 160 parsel sayılı taşınmazın 25.10.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda (C) harfiyle gösterlen 1.192,81 metrekare yüzölçümündeki bölümünün .... ve arkadaşları, yine aynı raporda (C) harfiyle gösterilen 20.577,90 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ..., (A) harfiyle gösterilen 37.255,92 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ..., (A) ve (B) harfleriyle gösterilen 8.421,50 ve 22.678,50 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin ..., (A) harfiyle gösterilen 37.130,50 metrekare yüzölçümündeki bölümün yargılama sırasında ölen davacı .... mirasçıları adlarına, kalan bölümlerin ise tespit gibi tapuya tesciline; 124 ada 161 parsel sayılı taşınmazın 25.10.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 9.069,27 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ..., (B) harfiyle gösterilen 42.410,28 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılar Abdülkadir Yılmaz ve arkadaşları, yine aynı tarihli raporda (A), (B), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen 5.625,50; 33.562,46; 6.321,29 ve 9.077,51 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacılar .... ve ... adlarına, kalan bölümlerin ise tespit gibi tapuya tesciline; 123 ada 218 parsel sayılı taşınmazın 25.10.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda (E) harfiyle gösterilen 653,49 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ..., 26.03.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (L) harfiyle gösterilen 19.850,01 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılar Abdülkadir Yılmaz ve arkadaşları adlarına, kalan bölümlerin tespit gibi tesciline; 123 ada 215 parsel sayılı taşınmazın 25.10.2010 tarihli fen bilkirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen 77.912,16 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına, kalan bölümünün tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan Hazine vekili ve ....Köyü Tüzel Kişiliği ile ..., ..., ..., ..., ... vekilleri, ..., davalılardan ... ile ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
1) Hükmü temyiz etme hakkı, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; hükmü temyiz eden davalılar ... ve arkadaşları ile ... aleyhlerine hüküm kurulmadığı gibi, bağımsız hak talebi ile davaya müdahaleleri de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle hükmü temyizde hukuki yararları bulunmayan ... ve arkadaşları ile ..."ın temyiz inceleme isteklerinin REDDİNE,
2) Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı Hazine vekilinin 124 ada 183, 186, 191, 192, 193, 198, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 217, 218, 219, 221, 223, 227, 228, 229, 230, 231, 889, 123 ada 215 ve 218 parsel sayılı taşınmazlara, davacı ..."ın ise 123 ada 215 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, bu taşınmazlar yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
3) Hazinenin 124 ada 199 ve 200 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; hükmün açık duruşmada tefhim edilmesi, kararların gerekçeli olması ve kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu bulunması zorunludur. Hükmün tefhimi ile amaçlanan husus, davanın esası hakkında taraflara yüklenen hak ve borçların neler olduğunun açıkça ifade edilmesidir. Yine, mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunlu olup; açık duruşmada tefhim edilen hükümle varılan sonucun nedenlerini içermeyen ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ve hukuki dinlenilme hakkı ile
açıkça çelişir. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İBK"nda kısa karar ile gerekçeli kararın uyumlu olması gereği vurgulanmış; bu husus, 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi ile de yasal düzenlemeye bağlanmıştır. Somut olayda; mahkemece, kararın gerekçe bölümünde çekişmeli 124 ada 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkında davacı ... lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilmiş ve bu kabul doğrultusunda kararın hüküm fıkrasının 6. bendinde 124 ada 199 parsel sayılı taşınmazın 27.08.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen, 124 ada 200 parsel sayılı taşınmazın ise (C) harfiyle gösterilen bölümlerinin 1/2 payının davacı ... adına kalan 1/2 pay ile diğer bölümlerinin tespit gibi tesciline karar verilmiş, ancak hükmün 7. bendinin 7. paragrafında 124 ada 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmek suretiyle, hem hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası, hem de hüküm fıkrasının bentleri arasında çelişki oluşturulmuş ve infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur. Çelişkili hüküm oluşturulması isabetsiz olup davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 124 ada 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA,
4) Davacı Hazine tarafından dava dilekçesinde dava konusu edildiği ve dosyaya tutanak aslı getirtildiği halde 124 ada 220 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu parsel yönünden BOZULMASINA,
5) Dava konusu 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
a) Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve çekişme konusu 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazların mera olduğu davacı köy tüzel kişiliği tarafından ispatlanamadığına ve davacı ... tarafından da çekişme konusu 124 ada 160 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kazanmayı sağlayan zilyetliği bulunduğu kanıtlanamadığına göre, davacı Küçük Sütlüce Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisinin 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlara, davacı ..."in ise 124 ada 160 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
b) Davalı Hazine ile davacılar ..., ..., ..., ... ve ... vekillerinin çekişmeli 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazların ilgili bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, davacı ... ve arkadaşlarının tutunduğu Nisan 1985 tarih, 85 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazların içersinde bir bölümü kapsadığı, tapu kaydının miktar fazlası yönünden davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, ..., ..., ... ve ...."ın 124 ada 160 parsel sayılı taşınmazda ve ..., Zekeriya ve ..."ın ise 124 ada 161 parsel sayılı taşınmazda yukarıda harflendirilerek gösterilen bölümleri yönünden bu kişiler lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluştuğu; hükmü temyiz eden davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."nın ise çekişme konusu taşınmazlarda dava konusu ettikleri bölümler üzerinde lehlerine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve arkadaşlarının tutunduğu tapu kaydının tescil haritası bulunduğu halde mahkemece tapu kaydının kapsamı, haritası yöntemince uygulanmak suretiyle belirlenmemiş; tapu kaydı miktar fazlası ile diğer davacılar yönünden talep ettikleri bölümler üzerinde lehlerine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda, beyanlar arasında farklılıklar bulunduğu ve taşınmaz bölümlerinin tarımsal niteliği konusunda alınan ziraat bilirkişisi raporları yetersiz ve çelişkili olduğu halde bu çelişkiler giderilmemiş; yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının değerlendirilebilmesi için gerekli olan hava fotoğrafları getirtilip uygulanmamış, taşınmaz üzerinde zilyetliğin başlangıcı, niteliği ve süresi hakkında yöntemine uygun araştırma
yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgeye ilişkin ve tespit tarihinden geriye doğru yaklaşık 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilmeli, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; öncelikle davacılar ... ve arkadaşlarının tutunduğu tapu kaydı ve dayanağı tescil haritaları zemine uygulanarak kapsamları haritalarına göre belirlenmelidir. Kaydın haritasının bulunamaması ya da uygulama kabiliyetinin olmaması halinde ilk oluşumundan itibaren tedavülleriyle birlikte tapu kaydının sınırları okunarak yerel bilirkişilere sorulmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden davacı tarafa tanıkla kanıtlama imkanı tanınmalı ve tapu kaydının kapsamı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Tapu kaydı miktar fazlası ve diğer davacıların dava konusu ettikleri bölümler yönünde ise zilyetlikle mülk edinme koşulları araştırılmalı; bu amaçla, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümlerinin kimler tarafından, neye istinaden ve ne zamandan beri zilyet edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacı ..."ın dava konusu ettiği bölüm yönünden zilyetliğin terk edilip edilmediği hususu özellikle sorulup açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde yüzleştirme suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde kadastro tespiti sırasında bilgisine başvurulan tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiden getirtilen stereoskobik çift hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmaz ve taşınmaz bölümlerinin yerini tespit etmesi ve taşınmazların fotoğraflarda gözüken niteliği ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi hakkında ayrıntılı rapor tanzim etmesi istenmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmaz ve taşınmaz bölümlerinin tamamı hakkında, taşınmazların önceki ve halihazır durumu, niteliği, bitki örtüsü, kullanım şekli hususlarında ayrı ayrı ve dava konusu bölümler ile taşınmazın dava konusu edilmeyen bölümlerinin karşılaştırmasını da içerir şekilde ayrıntılı rapor alınmalı, ayrıca raporda, dava konusu edilen bölümler ile taşınmazın diğer bölümleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı hususları açıklattırılmalı, dava konusu edilen her bölümün farklı yön ve açılardan fotoğrafları çekilmeli ve fen bilirkişisi tarafından, dava konusu eden şahısların ismi de yazılmak suretiyle dava konusu edilen bölümlerin sınırları fotoğraflar üzerinde denetime elverişli şekilde gösterilmeli, yine fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli ve dava konusu edilen tüm bölümleri tek bir harita üzerinde harflendirerek gösterilmiş şekilde rapor ve harita hazırlattırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davası kabul edilen ve davası reddedilip hükmü temyiz eden her bir davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı Hazine ile davacılar ..., ..., ..., ... ve ... vekillerinin çekişmeli 124 ada 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle bu taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.