5. Ceza Dairesi 2018/859 E. , 2018/540 K.
"İçtihat Metni" Silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair İpsala Cumhuriyet Başsavcılığının 08/08/2017 tarihli ve 2017/727 soruşturma, 2017/88 sayılı yetkisizlik kararlarını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın İpsala Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/08/2017 tarihli ve 2017/116127 soruşturma, 2017/14242 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, İpsala Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına ilişkin Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2017 tarihli ve 2017/854 değişik iş sayılı kararının;
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun “Ceza mahkemelerinin yargı çevresi” kenar başlıklı 15 inci maddesinde;
“Ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.
Ağır ceza mahkemeleri ile büyükşehir belediyesi bulunan illerde, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki il ve ilçenin adı ile anılan sulh veya asliye ceza mahkemelerinin yargı çevresi, il veya ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
Coğrafî durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir ceza mahkemesinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, özel kanunlarında yargı çevresi belirtilmemiş olan diğer ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
(Ek fıkra: 1/7/2016-6723/29 md.) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar (318 inci, 319 uncu, 324 üncü, 325 inci ve 332 nci maddeler hariç) ile 3713 sayılı Kanunun kapsamına giren suçlar sebebiyle açılan davalar, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan ağır ceza mahkemesinde görülür.”
“Cumhuriyet başsavcılığının kuruluşu” kenar başlıklı 16 ncı maddesinde;
“Mahkeme kuruluşu bulunan her il merkezi ve ilçede o il veya ilçenin adı ile anılan bir Cumhuriyet başsavcılığı kurulur.
Cumhuriyet başsavcılığında, bir Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı bulunur. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararıyla bir veya birden fazla Cumhuriyet başsavcıvekili atanır.”
“Cumhuriyet başsavcılığının görevleri” kenar başlıklı 17 nci maddesinde; “Cumhuriyet başsavcılığının görevleri şunlardır:
1. Kamu davasının açılmasına yer olup olmadığına karar vermek üzere soruşturma yapmak veya yaptırmak,
2. Kanun hükümlerine göre, yargılama faaliyetlerini kamu adına izlemek, bunlara katılmak ve gerektiğinde kanun yollarına başvurmak,
3. Kesinleşen mahkeme kararlarının yerine getirilmesi ile ilgili işlemleri yapmak ve izlemek,
4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.”
“Cumhuriyet savcısının görevleri” kenar başlıklı 20 nci maddesinde; “Cumhuriyet savcısının görevleri şunlardır:
1. Adlî göreve ilişkin işlemleri yapmak, duruşmalara katılmak ve kanun yollarına başvurmak,
2. Cumhuriyet başsavcısı tarafından verilen adlî ve idarî görevleri yerine getirmek,
3. Gerektiğinde Cumhuriyet başsavcısına vekâlet etmek,
4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Aynı yerde görev yapan Cumhuriyet başsavcıvekili bulunmadığında, Cumhuriyet başsavcısına vekâlet edecek olanı Cumhuriyet başsavcısı belirler.”
“Cumhuriyet savcılarının yetkisi” kenar başlıklı 21 inci maddesinde;
“Cumhuriyet savcıları, bulundukları il merkezi veya ilçenin idarî sınırları ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırları içerisinde yetkilidirler.
Ağır ceza mahkemesi ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinin yargı çevresinde yer alan Cumhuriyet başsavcılıkları, yetki alanları içerisinde yürüttükleri bu mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili soruşturmaları yapar ve ivedi, zorunlu işlerin tamamlanmasından sonra düşünce yazısına soruşturma evrakını ekleyip ağır ceza mahkemesi veya özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinin Cumhuriyet başsavcılığına gönderirler.
Büyükşehir belediye sınırları içerisinde bulunan Cumhuriyet başsavcıları, bu yer ceza mahkemelerinin yargı çevresinde yetkilidir. Ancak, büyükşehir belediye sınırları içerisinde yer alan ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinin görevine giren işlerde yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
(Mülga dördüncü fıkra: 11/5/2005-5348/4 md.; Yeniden düzenleme: 1/7/2016-6723/30 md.) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar (318 inci, 319 uncu, 324 üncü, 325 inci ve 332 nci maddeler hariç) ile 3713 sayılı Kanunun kapsamına giren suçlar sebebiyle açılan soruşturmalar suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülür. İl Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısından soruşturmanın kısmen veya tamamen yapılmasını isteyebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplar ve gerekmesi hâlinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yer sulh ceza hâkimliğinden talepte bulunur.
Diğer kanunların Cumhuriyet savcılarının yetkisine ilişkin hükümleri saklıdır.”
Hükümlerinin yer aldığı,
6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesiyle 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 21 inci maddesinde değişiklik yapılarak, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümlerinde tanımlanan bazı suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar sebebiyle açılacak soruşturmaların, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülmesinin sağlandığı,
Söz konusu maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, bu suçlarla ilgili soruşturmaların, suçun işlendiği yer il veya ilçe Cumhuriyet başsavcılıklarında dağınık biçimde yürütülmesi, ihtisaslaşmanın sağlanması ile adli ve idari kapasitenin etkin ve verimli kullanımı bakımından önemli zorluklar doğurmuş ve özellikle terör suçlarında, örgüt ve mensuplarının aynı il ancak birden fazla ilçe idari sınırları içinde kalan eylemlerinin soruşturulması sürecinde bu zorluklar daha belirgin hale gelmiştir. Aynı olayla ilgili farklı hukuki değerlendirmelere bağlı olarak verilebilen farklı kararlar soruşturmanın bütünlüğünü ve farklı adli mercilerle yazışma ihtiyacı da soruşturmanın gizliliğinin bozulabilmesine neden olduğu,
Kolluk teşkilatlarının uzman birim ve personelinin il merkezlerinde bulunması, tecrübeli yargı mensubu ve nitelikli personelle adli ihtisaslaşmanın il merkezlerinde daha kolay sağlanabilmesi ve ihtiyaç duyulan idari kapasitenin il merkezlerinde daha güçlü olması öngörülen düzenlemenin gerekçeleri arasında yer aldığı,
Değişiklikle, çözümü uzmanlık gerektiren terör suçlarının soruşturmalarının, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu il merkezinde kurulu bulunan il Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından, daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin amaçlandığı ve 5235 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeyle il Cumhuriyet savcılarının, terör ve örgütlü suçlar bakımından bulundukları ilin mülki sınırları dahilinde her türlü soruşturma işlemini bizzat ve doğrudan yapmaya yetkilendirilmiş bulunduğu,
Somut olayda şüphelilerden ..."ın 17/07/2017 tarihinde saat 23:40 sıralarında İpsala Kara Hudut Kapısından Yunanistan ülkesine çıkış yapmak üzere müracaat etmesi üzerine yapılan pasaport sorgusunda 13/05/2017 tarihi itibarıyla İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü şüphelisi olarak pasaportunda zayi kaydı bulunduğunun anlaşılması üzerine gözaltına alındığı, şüphelinin kendi adına kayıtlı cep telefonunda bylock kaydının bulunduğu, şüphelinin aşamalardaki savunmalarında anılan hattın yurt dışında yaşayan kızı ..."ın Türkiye"ye geldiğinde bizzat kızı tarafından kullanıldığını beyan ettiği, ...’ın İstanbul ilinde mukim olduğu, şüpheli ... hakkında İpsala Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/505 değişik iş sayılı kararı ile yakalama emri düzenlendiği ve henüz yakalanamadığı, şüpheli ..."ın üzerine atılı silahlı terör örgütü üyeliğine ilişkin eylemlerinin yaşadığı, çalıştığı ve ikamet adresi olan İstanbul ilinde gerçekleştiği, keza yakalandığı İpsala ilçesinde silahlı terör örgütü üyeliğine ilişkin eylemi bulunduğu hususunda herhangi
bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, dolayısıyla her iki şüpheli açısından soruşturma konusu yapılan eylemlerin İstanbul"da meydana geldiği ve suç yerinin İstanbul olduğu, hal böyle olunca soruşturmanın 5235 sayılı Kanun’un 21/4. maddesi uyarınca suçun işlendiği yerin bağlı olduğu il olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, İpsala Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili kılınmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 18/12/2017 gün ve 94660652-105-22-10381-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07/09/2017 tarihli ve 2017/854 değişik iş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.