6. Ceza Dairesi 2018/903 E. , 2018/1703 K.
"İçtihat Metni"
Yağma suçundan sanık ... hakkında yapılan uyarlama yargılaması sonucunda mahkumiyetine ilişkin Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.05.2006 tarih, 2006/61 esas 2006/212 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine infaz aşamasında mahkemenin 14.09.2017 tarihli yazısı ile kanun yararına bozma talebinin gereği için Adalet Bakanlığının 10/10/2017 gün ve 94660652-105-34-9926-2017 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/10/2017 gün ve KYB/2017/58489 sayılı ihbar yazısı ile dosya Dairemize gönderilmekle incelendi:
Anılan Yazıda;
"...Suç tarihinde, sanık ..."un, dosyanın diğer sanığı...ile birlikte müştekinin ticari aracına müşteri olarak bindikleri, bir müddet sonra sanık ..."nın müştekinin boğazına tornavidayı dayayarak zorla ve tehdit ile müştekiden para alıp yağma suçunu işledikleri olay nedeniyle sanıklar hakkında yapılan yargılama sonucunda, Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/05/2006 tarihli kararıyla her iki sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verildiği, verilen kararın dosyanın diğer sanığı...yönünden temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15/10/2012 tarihli ve 2009/21392 esas, 2012/17427 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemesince her iki sanık yönünden yapılan yargılama sonucunda Beyoğlu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2014 tarihli ve 2012/500 esas, 2014/12 sayılı kararı ile yeniden mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de;
Beyoğlu 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29/01/2014 tarihli kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22/05/2017 tarihli ve 2015/1559 esas, 2017/1395 sayılı kararı ile sanık...yönünden onandığı, sanık ... yönünden ise anılan kararın sanık tarafından temyiz edilmediğinden bahisle 09/05/2006 tarihinde kesinleştiği ve 29/01/2014 tarihli kararın hukuki değerden yoksun olup, yok hükmünde bulunduğunun belirtilmesi karşısında,
1-5237 sayılı Kanun"un 150. maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı Kanun"un 522. maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, sanığın özgülenen kastı, yakınanın etkilenimi ve olayın vahameti de gözetilmek suretiyle, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, yağmalanan para miktarına göre somut
olayda koşulları bulunmadığı halde, 150. maddenin 2. fıkrasına sevk amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılmasında,
2- Hükümlünün, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen hükümlü hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılmasında, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması" Dairemizden istenilmiştir.
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden KABULÜ ile;
Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.05.2006 tarih, 2006/61 esas 2006/212 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, Yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.