14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6955 Karar No: 2013/8755 Karar Tarihi: 10.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6955 Esas 2013/8755 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6955 E. , 2013/8755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir. Davalıların bir kısmı davayı kabul etmişler, bir kısım davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalılardan ... temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.” Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Somut uyuşmazlığa gelince; 07.03.2013 günlü kısa kararda "...24 pafta 1313 parsel, 24 pafta 1328 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde malik hanesinde iştirak halinde mülkiyet olarak kayıtlı payların dosyada mevcut 03.01.2012 tarih 2012/3 E. 2012/3 K. sayılı Osmaneli Sulh Hukuk Mahkemesi"ne ait veraset ilamındaki payları dikkate alınarak müşterek mülkiyete çevrilmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararın hüküm sonucunda ise; "...139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde malik hanesinde iştirak halinde mülkiyet olarak kayıtlı payların dosyada mevcut 03.01.2012 tarih 2012/3 E. 2012/3 K. sayılı Osmaneli Sulh Hukuk Mahkemesi"ne ait veraset ilamındaki payları dikkate alınarak müşterek mülkiyete çevrilmesine" şeklinde karar verilerek kısa kararda belirtilen parsellerden farklı parseller yönünden hüküm kurulmuştur. Bu itibarla temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; dava konusu 1501 parsel hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.