17. Hukuk Dairesi 2013/5727 E. , 2014/5210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2010/493-2012/462
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri İsmail ve Münüre"nin oğlu, müvekkili Elif"in kardeşi olan destek A.K."a, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek ıslahla birlikte davacı baba İsmail için 7.640,05 TL, davacı anne Münüre için 7.167,58 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı İsmail için 20.000,00 TL manevi, davacı Münüre için 25.000,00 TL, davacı kardeş Elif için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Ö.. K.. ve Y.. E.."dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının zararının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilin temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ö.. K.., kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Y.. E.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı M.. K.. için 7.167,58 TL, davacı İ.. K.. için 7.640,05 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 06.05.2009, diğer davalılar Ö.. K.. ve Y.. E.."dan haksız fiil tarihi olan 25.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı İ.. K.. için 5.000,00 TL, davacı M.. K.. için 5.000,00 TL, davacı E.. A.. için 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 25.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Ö.. K.. ve Y.. E.."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Dava açılırken davacıdan alınan harç ile ıslah harcının davacı tarafından yapılan yargılama giderlerine dahil edilerek davanın kabul-red oranına göre davalıların sorumlu olduğu kısım belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, davacı tarafından yapılan bu masraflarla ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 7.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.