13. Hukuk Dairesi 2015/38439 E. , 2018/3496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, murisleri ..."ın davalı bankadan 29/03/2013 tarihinde 96 ay vadeli olarak 100.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığını, 10/10/2013 tarihinde ise vefat ettiğini ileri sürerek vefat tazminatından yararlanmalarına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kredi sözleşmesi ve 29.03.2013 tarihli hayat sigortası başvuru formunun tanziminden önce müteveffanın anjiyo ve stent takma işleminin yapıldığı ve yine 07.02.2013 tarihli müracaatı üzerine müteveffanın kontrollerinin yapıldığı ve kalp hastalığı tedavisi gördüğü davacılar murisinin TTK 1290 ve Hayat Sigortaları Genel Şartları C.2-2 madde uyarınca doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddi karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Hayat Sigortaları Genel Şartları"nın C.2. numaralı bendinde sigortalının, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlü olduğu, bu yükümlülüğün ihlali halinde ise, sigortacının durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabileceği veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim farkını talep edebileceği düzenlenmiştir.
Genel olarak hayat sigortalarında sigortalının hastalığı, nihai olarak sigortacının taşıdığı rizikoyu arttıran bir husustur. Sigortacı bu durumda ya hiç sigorta sözleşmesi yapmamakta ya da daha ağır şartlarla sigorta sözleşmesi yapmaktadır. Davaya konu hayat sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp, bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre; davacılar murisi müteveffa ... ile davalı banka arasında 29.03.2013 tarihli sözleşme ile 100.000,00 TL tutarlı konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, yine kredi sözleşmeleri kapsamında 29.03.2013 başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi tanzim edilmiştir.29.03.2013 tarihli sağlık beyan formunun davacılar murisi tarafından imzalanarak kalp damar hastası olmadığına ilişkin bölümün işaretlendiği, 10.10.2013 tarihinde ise davacılar murisinin vefat ettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda uyuşmazlık davacıların murisinin ölüm sebebinin tespiti noktasında toplanmaktadır. Davacılar murislerinin Baypas ameliyatı sonrasında kanın beyne pıhtı atması sonucu beyinde ödem oluşması olduğunu iddia etmiş davalı ise murisin ölüm nedeniyle kalp hastalığı arasında illiyet bağı olduğunu savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda murisin 03.12.2010 ve 03.12.2012 tarihlerinde kalp rahatsızlığı tanısı almasına rağmen Hayat Sigortaları Genel Şartları C.2-2 madde uyarınca doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediği bu nedenle davalı bankanın tazminat ödemesi yapmasına gerek olmadığı belirtilmiş ise de somut olayda uyuşmazlık konusu olan murisin ölüm sebebi belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, sözleşmenin imzalanmasından önce muriste bulunan ve sigortacıya bildirilmeyen kalp rahatsızlığı ile ölüm arasında illiyet olup olmadığı başka bir anlatımla ölümün gizlenen hastalıktan meydana gelip gelmediği konusunda, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Davacılar:
27,70 TL P.H.İade