![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/3200
Karar No: 2021/2192
Karar Tarihi: 08.04.2021
Danıştay 8. Daire 2016/3200 Esas 2021/2192 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3200
Karar No : 2021/2192
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
1- Türkiye Noterler Birliği'nin 31.12.2009 tarih ve 2009/37 sayılı Genelgesi ile aynı Genelgenin teyidi mahiyetinde olan 25.05.2011 tarih ve 3 sayılı Genelgesinin iptali,
2- Dava konusu Genelgenin dayanağı olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 5942 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin (d) bendinde yer alan,''1512 sayılı Kanunun 112. maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 Türk Lirası maktu ücret alınır'' cümlesinin Anayasa'nın 18. maddesine aykırı olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davalı idarenin çıkarmış olduğu her iki Genelgenin de hukuka aykırı olduğu; 1512 sayılı Kanun'un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu karsısında özel kanun olması ve bu kanunda noterlerin hizmetleri karşılığında alacakları ücretlerin Türkiye Noterler Birlği mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek bir tarife ile tespit olunacağı kuralı düzenlendiği, genel kanun olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'ndaki bir maddenin noterlerin tabi olduğu, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'ndaki bu hükmü ilga etmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, gerek doktrin gerekse yerleşik yargı içtihatlarına göre aynı konunun hem genel kanunda ve hem de özel kanunda düzenlenmiş olması hallerinde özel kanuna üstünlük tanınması gerektiği, noterlerin 512 sayılı Noterlik Kanunu’na tabi oldukları gözetildiğinde, davaya konu genelgenin hukuka uygun olmadığı, öte yandan “1512 sayılı Kanunun 112’nci maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 TL maktu ücret alınır” hükmünün Anayasanın angarya yasağını düzenleyen 18. maddesine aykırılık taşıdığı, bu hususun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılması gerektiği belirtilmiştir.
DAVALININ SAVUNMASI :
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesinin 5942 sayılı Kanunla değişik (d) bendinin 7. paragrafında yeralan “1512 sayılı Kanunun 112 nci maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 Türk Lirası maktu ücret alınır. Söz konusu ücret, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan ücret tutarının o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplanır” hükmü gereğince, her türlü noterlik ücretinin belirlenmesine dair usulü belirleyen 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun “Ücret Tarifesi” başlıklı 112. maddesine nazaran özel kanun niteliğinde olduğundan dolayı, kanun hükmünün gereği olarak tesis edilen genelgenin hukuka aykırı olduğundan söz edilemeyeceği, ayrıca dava konusu edilen 25/05/2011 tarih ve 3 sayılı Genelgenin, 1/04/2016 tarih ve 5 sayılı genelge ile yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın esas yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Türkiye Noterler Birliğinin 31.12.2009 gün ve 37 sayılı Genelgesi ile 25.5.2011 gün ve 3 sayılı Genelgesinin iptali ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 5942 sayılı Kanunla değişik 20'nci maddesinin d bendinde yer alan "1512 sayılı Kanunun 112'nci maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 Türk lirası maktu ücret alınır." cümlesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır.
Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 4'üncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine, ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından 31.12.2009 gün ve 37 sayılı Genelgenin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmakta olup; buna göre, ilan tarihinden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmesi, ilgililer hakkında uygulama işlemi yapılmış olmasına bağlıdır.
Olayda ise, davacı tarafından söz konusu Genelgenin kaldırılması istemiyle 26.11.2015 tarihinde yapılan başvuru esas alınarak, iptali istemiyle dava açılmış ise de, 2009/37 sayılı genelge yönünden idari dava konusu edilebilecek nitelikte bir uygulama işlemi bulunmadığından, 21.1.2016 tarihinde kayda giren dilekçeyle açılan davanın süre aşımı sebebiyle esasının incelenmesi olanaklı değildir.
Öte yandan, Araç satışlarının uygulamasına ilişkin olarak değişik tarihlerde duyurulan açıklamaları içeren genelge ve genel yazıların ayıklanmaları ile toplanmaları çalışması kapsamında hazırlanan ve Yönetim Kurulunun 13.04.2016 günlü toplantısında görüşülerek kabul edilen "Tescil edilmiş araçların satış ve devirleri ile kiralama ve rehin işlemleri hk." konulu 18.4.2016 gün ve 5 sayılı Genelge ile, 25.5.2011 gün ve 3 sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; bu kısma ilişkin olarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın, 31.12.2009 gün ve 37 sayılı Genelge ile ilgili kısmının ise, süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Gaziantep 1. Noteri olan davacı tarafından, Türkiye Noterler Birliği'nin 31.12.2009 tarih ve 2009/37 sayılı Genelgesi ile aynı Genelgenin teyidi mahiyetinde olan 25.05.2011 tarih ve 3 sayılı Genelgesinin iptali talebiyle … tarih ve … sayılı yazı ile davalı noterler birliğine yapılan başvurunun, … tarih ve … sayılı yazı ile reddedilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Genelgeler, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 5942 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin (d) bendinde yer alan,''1512 sayılı Kanunun 112. maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 Türk Lirası maktu ücret alınır'' hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Anayasa'ya Aykırılık İddiasının İncelenmesi:
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
İlgili Mevzuat:
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Noterlerin Alacakları Ücretler Ücret tarifesi" başlıklı 112. maddesinde " Noterlerin yaptıkları işlemlere ait harç üzerinden hesaplanacak ücretleri ile vasiyetname ve vakıf senedi düzenlenmesinden alınacak ücretler, yazı, bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevirme, karşılaştırma, tescil, emanetlerin saklanması ve kanunlarında harç, vergi ve resimlerden bağışık olduğu yazılı işlemler ile defter onaylanmasından ve kanunun ücret almayı öngördüğü sair işlemlerden alacakları ücretler ve noterlerle imzaya yetkili vekillerinin yol ödeneğinin miktarı, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek bir tarife ile tespit olunur.
Noterlik işleminin başka bir noter aracılığı ile yapıldığı hallerde, aracı notere ödenecek ücretler de tarifede gösterilir. Tanıklık ve onaylama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz.
(Değişik: 16/11/1989 - 3588/8 md.) Tarifede gerekli görülecek değişiklikler her yıl Mart ayında yapılır. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır." hükmü düzenlenmektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20. maddesinin 5942 sayılı 21/12/2009 tarihli kanunla değişik (d) bendinin 6. ve 7.paragraflarında "Bu bentte düzenlenen satış ve devir işlemleri her türlü harçtan, bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve değerli kağıt bedellerinden istisnadır. Trafik tescil kuruluşunda yeni malik adına yapılacak tescil nedeniyle düzenlenmesi gereken değerli kağıtların bedelleri, satış ve devir esnasında noterler tarafından tahsil edilir ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 119 uncu maddesi uyarınca beyan edilerek ödenir. Bu bentte yer alan işlemler sebebiyle noterlere herhangi bir pay veya aidat ödenmez.
1512 sayılı Kanunun 112 nci maddesi uyarınca belirlenen ücret uygulanmaksızın satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 Türk Lirası maktu ücret alınır. Söz konusu ücret, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan ücret tutarının o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplanır." hükmüne yer verilmiştir.
Esas Yönünden:
Hukuk düzeni, en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasanın yer aldığı, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan normlar hiyerarşisinden oluşmakta ve her norm geçerliliğini bir üst normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği bir hukuk normunun dayandığı üst hukuk normlarına aykırı hüküm içermesi mümkün değildir.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle Anayasa'nın 124. maddesinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." kuralına yer verilmiştir.
Sözlük anlamı ile "düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. "Kural işlemler" (ya da diğer adıyla "genel düzenleyici işlemler"), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar konulmuş olması zorunlu olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi gerekir.
Uyuşmazlık konusu olay yukarıda izah edilen mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu Genelgelerin, dayanağı olan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan hukuk normunda belirtilen kuralı daralatacak veya genişletecek nitelikte düzenlemeler içermediği gibi, anılan üst hukuk normuna paralel düzenlemeler içerdiği görüldüğünden, üst hukuk normlarına aykırılık taşımadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu, düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
08/04/2021 tarihinde oyçokluğu karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, davacı noter tarafından Noterler Birliği'nin 31.12.2009 tarih ve 2009/37 sayılı Genelgesi ile aynı Genelgenin teyidi mahiyetinde olan 25.05.2011 tarih ve 3 sayılı Genelgesinin iptali istemi ile açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 4'üncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine, ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından 31.12.2009 tarih ve 2009/37 sayılı Genelgenin kaldırılması istemiyle 26.11.2015 tarihinde yapılan başvuru esas alınarak, iptali istemiyle dava açılmış ise de, 2009/37 sayılı genelge yönünden idari dava konusu edilebilecek nitelikte bir uygulama işlemi bulunmadığından, 21.01.2016 tarihinde kayda giren dilekçeyle açılan davanın süre aşımı sebebiyle esasının incelenmesi olanaklı değildir.
Öte yandan, Araç satışlarının uygulamasına ilişkin olarak değişik tarihlerde duyurulan açıklamaları içeren genelge ve genel yazıların ayıklanmaları ile toplanmaları çalışması kapsamında hazırlanan ve Yönetim Kurulunun 13.04.2016 günlü toplantısında görüşülerek kabul edilen "Tescil edilmiş araçların satış ve devirleri ile kiralama ve rehin işlemleri hk." konulu 18.4.2016 gün ve 5 sayılı Genelge ile, 25.5.2011 gün ve 3 sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Noterler Birliği'nin 31.12.2009 tarih ve 2009/37 sayılı Genelgesi bakımından süre yönünden reddine, 25.5.2011 gün ve 3 sayılı Genelge yönünden ise konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.