15. Ceza Dairesi 2019/16089 E. , 2020/10 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR :...İl Özel İdaresi, ...
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 257/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/5 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK’nın 158/1-e, 168, 62/1, 52/2-4, 53/1-3, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılanlar vekilleri ile sanık tarafından, görevi kötüye kullanma suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine yönelik hüküm ise katılanlar vekilleri ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın Yukarıkaşıkara belediye başkanı olarak görev yaptığı dönemde, oğlu olan sanık ...’ı Kasım 2006-Kasım 2007 tarihleri arasında toplam on iki ay belediye işçisi gibi sigortalı gösterdiği, sanık ...’ın belediyede fiilen çalışmadığı ve kendisine maaş ödenmediği fakat sigorta işlemlerine esas olmak üzere belediye hesabından 2.584,43 TL prim ödenmek suretiyle belediyenin zarara uğratıldığı, ayrıca belediye adına Yeni ... Şirketinden 17/07/2008 tarihli fatura karşılığında 23.694 TL değerinde malzemenin satın alındığı, fatura bedelinin 24/07/2008 tarihli ödeme emri belgesiyle ödendiği ve 24/07/2008 tarihinde düzenlenen ihale onay belgesinin sanık ... tarafından onaylandığı, onay belgesinde alımın 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 22/d maddesine göre doğrudan temin usulüyle yapıldığının belirtildiği ancak 25/01/2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/1 sayılı Kamu İhale Tebliğinde 22/d maddesine göre doğrudan temin usulüyle yapılabilecek olan alımların üst sınırının 9.624 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen sanığın bu limite uymayıp doğrudan temin usulüyle alım yaptığı, bu suretle sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık, sanık ... hakkında ise görevi kötüye kullanma suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Katılanlar vekillerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Yukarıkaşıkara belediyesinin kapatılarak köy bünyesine dönüştürülmesi ve haklarının...İl Özel İdaresi’ne devredilmesi nedeniyle, İl Özel İdaresi hakkında katılma kararı verildiği ve gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde 21/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, İl Özel İdaresi tarafından hükmün süresinde temyiz edilmediği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hükmün belediye vekiline tebliğinin talep edilmesi üzerine, İl Özel İdare’ye yeniden tebligat yapıldığı ve hükmün 20/05/2019 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla, usulüne uygun yapılan tebligattan sonra mükerrer tebligat yapılmasının temyiz hakkı vermeyeceği, katılan ... vekilinin 20/05/2009 tarihli temyiz başvurusunun yasal süre geçtikten sonra yapıldığı, ayrıca sanıklara yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi ...’nun kamu davasına katılma hakkının bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği dikkate alınarak, vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesinde,
a) Sanık ...’ın nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak; sanığın Türkiye İş Kurumu’nun yazısı ile 17/10/2006 tarihinde belediyede şoför olarak işe başladığı ve hakkında işe giriş bildirgesinin düzenlendiği, sanığın ifadesinde, belediyenin maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle maaş ödemesi almak istemediğini ancak sigorta priminin yatırılmasının istediğini beyan ettiği, tanıklar Hatem Karabulut, ..., ... ve ... ile benzer nitelikteki diğer tanıkların ifadelerinde, sanık ...’ın belediyede şoför olarak çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmakla, sanığın Türkiye İş Kurumu’nun yazısı ile işe başlaması, fiili çalışması karşılığında usulüne uygun olarak sigorta primlerinin ödenmesi ve kamu zararı bulunmaması karşısında, sanık ...’ın beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
b) Sanık ...’ın görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin olarak; sanığın tüm aşamalarda alınan savunmasında, hal binası inşaatının yapımı için ihale yapıldığını, bu ihalenin 115.000 TL bedelle ... Şirketi tarafından alındığını, İller Bankasından 100.000 TL kredi çekerek ihale bedelini ödediklerini ancak belediyenin şirkete 15.000 TL borcu kaldığını, hal inşaatı sırasında malzemenin eksik kalması üzerine ... Şirketinden 8.694 TL daha malzeme aldıklarını ancak şirketin 15.000 TL olan borçlarını ekleyerek toplam 23.694 TL fatura kestiğini beyan ederek suçlamayı kabul etmediği, sanığın savunmasının ... Şirketi ortağı olan tanık ... tarafından doğrulandığı ve kurum zararı oluşmaması halinde suçun oluşmayacağı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, suça konu ihaleye ve doğrudan temin usulüne ilişkin evrakın temin edilerek, kurum zararı oluşup oluşmadığı konusunda bilirkişi raporu alınması ve sanığın suç kastının değerlendirilmesinden sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ...’ın prim bedelinin 2.584,43 TL olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e maddesi gereğince kurulan hükümde fazla adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafi ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.