Esas No: 2021/2207
Karar No: 2022/717
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/2207 Esas 2022/717 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/2207 E. , 2022/717 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 260.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2016 tarih, 2016/22 - 2016/347 sayılı maddi tazminat talebinin reddine, davacı lehine 400.000 manevi tazminat takdir edilmesine ilişkin hükmünün davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 03.05.2017 tarih, 2017/1392-2017/1501 sayılı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kararı davacı ve davalı vekil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.06.2020 tarih, 2019/13251-2020/3137 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamına uyularak İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu kurulan 30.12.2020 tarihli hükmün davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine CMK'nın 307/3. maddesi gereğince dosya Dairemize gönderilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas – 2015/359 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının terör örgütü üyeliği suçundan 18.07.2009 – 25.01.2012 tarihleri arasında 2 yıl 6 ay 7 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 19.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 1.588.120,92 TL maddi, 3.000.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 400.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda hükmün 2.500 TL maddi, 90.000 TL manevi tazminat şeklinde düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, maddi tazminat talebinin reddi gerektiği ve manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine dosyanın gönderildiği yerel mahkemece duruşma açılıp, maddi tazminat talebinin reddine, 260.000 TL manevi tazminatın 19.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, maddi tazminatın kabul edilmesi gerektiği, hükmedilen tazminat miktarının eksik olduğuna, davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
2- Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmedilen tazminat miktarına gözaltına alınma tarihinden yasal faize hükmedilmesi talep edilmesine rağmen, davacının tutukluluk başlangıcı da olmaya 19.04.2014 tarihinden yasal faiz işletilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 302/2. madde ve fıkrası gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.