MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2005 gün 12797 - 2806 sayılı bozma kararında özetle: "... köyünde bulunan çekişmeli taşınmazın (A)=46850 m2 ve (B)=25098 m2 bölümlerinin davacılar adına tesciline, (C)=21572 m2 bölümün de zilyetlik koşullarının oluşmaması ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verildiği, oysa, daha önce ..."un 03.05.1993 tarihli dilekçe ile Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada 1993/36-254 sayılı kararla (A)=21754 m2 ve (B)=72343 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar hakkında davanın kabulüne, (C) bölümünün ... Çayı yatağı olması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kesinleştiği, şimdi dava edilen yer bu (C) bölümü içinde kaldığından davanın tamamen reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına değinildikten sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, M.Y.nın 713. maddesine göre açılan tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1953 yılında yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 22.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.