MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kendisini avukat olarak tanıtarak, taşınmazları üzerinde bulunan hacizleri kaldıracağı konusunda katılanı ikna ettiği, suç tarihinde sanık ile katılanın tapu dairesinde buluştukları, katılanın girişte beklediği, sanığın ise haciz işlemlerini kaldırmak amacıyla tapu dairesine girdikten bir müddet sonra 19/02/2010 tarihli haciz kaldırma belgesi ile birlikte katılanın yanına geldiği ve haciz işlemlerini kaldırdığını söylediği, yaptığı işlemler işlemler için katılandan 1.000 TL para aldığı, ancak yapılan araştırmada suça konu haciz kaldırma yazısının Sultanbeyli Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tanzim edilmediğinin belirlendiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, Tapu Sicil Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan haciz kaldırma belgesini kullanarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında, bu eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.